Haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderimi için - bu eylem davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden- tazminat davası açılabileceği-
Dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, baz istasyonunun insanların kalabalık olarak yaşadığı yere yakınlığı, çevre binalarda ve davacı yanın konutunda yaşayanların sağlık yönünden büyük endişeler taşıdığı, aynı bölgede yaşayan insanların yaşamının psikolojik olarak olumsuz biçimde etkilendiği ve bunun da insanların psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı açık olup davacıların zarar gördüğünün kabulü gerekeceği-
Yayın gününe göre gerçek olmayan dava konusu yayının, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Davacının çıplak görüntülerinin, cinsel organı buzlanma tekniği kullanılarak yayımlandığı, davacının yüzü açıkça seçilebildiği anlaşıldığına göre; yayında haber verme sınırının dışına çıkılarak, davacının çıplak haldeki görüntülerinin tanınır halde gösterilmesi davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
D.çede yer alan sözlerin usule ilişkin eksiklikleri dile getirmek amacına yönelik olduğu ve düşünsel bağlılık korunarak, hukuka uygunluk sınırları aşılmadan, savunma hakkının kullanıldığının benimsenmesiyle manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Davacı tarafından dosyaya sunulan kesinleşmiş mahkeme kararı ve dosya içerisindeki soruşturma belgelerinden davacının soruşturma geçiren doktorlardan birisi olmadığı ve haberin davacı yönünden gerçek olmadığı anlaşıldığından, gerçek olmayan haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Somut bir takım emareler bulunduğuna göre şikayetin olağan kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığı sonucuna varılmasının gerekeceği-
Dava konusu olay, manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası'nın 49. maddesinde belirtilen kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte davacının iç huzurunu bozacak bir olgu olarak benimsenemeyeceğinden manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi gerekeceği-
Davalının, telefon ederek davacıya söylediği tehdit içeren sözleri, davacının yaşama güvenliğini ve dolayısıyla ruh bütünlüğünü bozacağı gibi güven içinde yaşama duygusunu da zedeleyeceğinden, davacının kişilik değerlerinde olumsuz sonuç yaratacağı ve kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Davacının özel yaşam alanına ilişkin olan özel telefon görüşmelerinin yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığından, böyle bir yayının davacının özel yaşamının gizliliğine ve haberleşme özgürlüğüne saldırı niteliği taşıyacağı ve onun kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-