Manevi tazminattta takdir edilecek paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşıyacağı, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, o halde bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesinin gerekeceği, takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-
5680 sayılı Basın Yasası'nın 16. ve 17. maddeleri gereğince hukuki sorumluluk davalarında husumetin, yazıyı yazan ile yayının sahibine ve sorumlu yazı işleri müdürüne yöneltileceği-
Dava konusu edilen kitaplarda davacının kimlik bilgilerinin yer aldığı anlaşıldığına göre, bunun resmi raporlara dayalı olduğuna ilişkin davalı yanın savunması doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp kitapta yer verilen olguların, resmi raporlara dayalı olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki davanın açılmasına neden olan haksız eylem İzmir ili Karşıyaka ilçesinde gerçekleştiğine göre Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açan davacının, seçimlik haklarım haksız eylemin gerçekleştiği yer mahkemesinde dava açmak suretiyle doğru olarak kullandığı-
Davalıların eyleminin davacının aile bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenip davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Davalının tehdit eylemi nedeniyle cezalandırılmasına ilişkin ceza mahkemesi kararının, Borçlar Yasası'nın 53. maddesi gereğince hukuk yargıcı yönünden bağlayacağı olup davacı yararına manevi tazminat takdirini gerektireceği-
Dava tarihinde davacının yerleşim yerinin Şişli'de olduğu anlaşıldığına göre Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açan davacının, seçimlik hakkını kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava açmak suretiyle doğru olarak kullandığı-
Bir doktor raporu ile saptanmadığı halde "...psikolojik problemli..." olduğu biçiminde görüş bildirilmesinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu-
Takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-
Davalının şikayeti anayasal bir hakkın kullanılması niteliğinde olup salt davacıyı zarara uğratmak kastı bulunmadığından, davacının kişilik haklarına saldırı olgusunun gerçekleştiğinden söz edilmeyeceği-