Yaralanmanın belirlenen niteliği ve buna bağlı sonuçları ile aile ilişkisi göz önünde tutulduğunda; davacı anne ve baba yönünden de manevi tazminatın koşullarının oluştuğu-
5187 s. Basın Yasası'nın 2/c maddesi gereğince süreli yayın niteliğindeki dava konusu haberin yayımlandığı gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olan davalıya husumet yöneltilemeyeceği-
Olaydan bir ay kadar sonra işyerinin önünden geçen davacı hakkında herhangi bir delile dayanmaksızın yapmış olduğu hırsızlık suçlamasını içeren şikâyeti nedeniyle kusurlu olduğu bu nedenle de şikayet hakkının sınırlarının aşıldığı ve davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu-
Başbakan olan davacı hakkında yazılan sözlerin; siyasi kimliği göz önünde bulundurulduğunda, eleştiri sınırları içerisinde kalan sözler olduğundan, davacının kişilik haklarına saldırı olgusunun gerçekleşmediği benimsenip manevi tazminat isteminin tümden reddinin gerekeceği-
Hiçbir kanıt ile desteklenmeyen silahın çalındığı biçimindeki iddianın davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturacağı benimsenerek; tarafların konumu, davalının şikayet biçimi ve zamanı ile davacılara yöneltilen eylemin yüz kızartıcı suç niteliğinde olduğu gözetilerek, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacılar yararına uygun bir tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu tutulmamasının gerekeceği-
Gerçek olmayan haberin kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Davacının kocasına olan kızgınlığı nedeniyle bebeğine kıydığı biçimindeki haber, gerçeğe aykırı ve davacı hakkında yanlış yorum ve izlenimlere yol açacak nitelikte olup onun kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-