Sicil raporunun idare mahkemesince iptal edilmiş olmasının başlı başına tazminatı gerektirmeyeceği-
O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basının sorumlu tutulmamasının gerekeceği-
Dava konusu yayının, görünür gerçeğe uygun olduğu, davacının daha önceki isnatlarına karşı cevap ve savunma niteliğinde olduğu ve kişilik haklarına saldırı bulunmadığı-
Yayında yer alan fotoğraflar ve davacıların boşanması dikkate alındığında, haberin bu hali ile görünürdeki gerçeğe uygun olduğu ve kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı-
Yargı kararının süresi içinde uygulanmamasının kişisel kusur için yeterli sayılacağı-
Davalılar mahkeme kararının uygulanması gerektiği tarihten çok sonra Rektör ve Dekan olarak atanmış olup, göreve geldikten sonra yargı kararını yerine getirmek amacı ile Yükseköğretim Kurulu'na başvurup gelen cevaba göre işlem yapmışlardır ve bu işlemler prosedüre uygun olup yargı kararının uygulanmaması sonucunu doğurmadığından davacının manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri olduğundan, kişilik hakkının aile ilişkilerini de kapsayacağı-
Yazı okuyucuyu bilgilendirmeye yönelik olup, disiplin soruşturması kapsamındaki bilgilere yer verildiği ve görünür gerçek kapsamında olduğundan haberin veriliş biçiminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmeyeceği-
Taraflar arasında gayri resmi birliktelik olması, davacının davalıdan para istemesi, aralarında tartışmanın yaşanması ve davacı üzerinden davacının belirttiği miktarda para ve bıçağın çıkmış olması davalının şikâyetinde emarenin olduğunu gösterdiğinden; davalının yasal şikayet hakkını kullandığı-
Davalıların önceden davacılara karşı bir husumet ve güvensizlikleri olmadığı bizzat davacıların beyanları ile sabit olup nedensiz olarak böyle bir şikâyette bulundukları kabul edilemeyeceğinden; davalıların şikayet hakkını yasal sınırlar içinde kalarak kullandığı-