Yayının yapıldığı günde ortaya çıkan duruma, diğer bir anlatımla görünür gerçeğe uygun yayın yapılmış olduğundan yayının hukuka uygunluk sınırları içinde kaldığı-
Somut olayda, davalı H. A. Ö.'ün eylemi, 765 sayılı TCK'nın 285/1 maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturduğundan uygulanacak ceza zamanaşımı süresinin TCK'nun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıl olacağı-
Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı şikayet hakkının kullanımı için yeterli olup, şikayet dilekçesinde olayın akış şekline uygun düşmeyen veya kişinin kişiliğine yönelen aşağılayıcı bir anlatım biçimi mevcut olmayan durumlarda, şikayet hakkının yasal sınırlar içinde kullanıldığının kabul edilmesinin gerekeceği-
Polis tarafından evin içinde araştırma yapılmış ve sonucunda düzenlenen olay yeri inceleme tutanağında; evde sayısı oldukça fazla bayan peruğu, bayan elbiseleri, bayan iç çamaşırları, pornografik fotoğraflar ve kasetler, cinsel amaçla kullanılan metal aletler ve bol miktarda yabancı metal para bulunduğu belirtilmiş olup, dava konusu haberin de bu olay yeri inceleme tutanağına göre yapıldığının anlaşıldığı-
Davalıya ait kangal cinsi köpeğin, davacıların misafirlik için geldikleri binanın girişindeki pencere demirine zincirle bağlandığı, uyarıcı önlemlerin alınmadığı, davacıların 9 yaşındaki müşterek çocuğun, demir çubukla köpekle oynamak istemesi üzerine köpeğin saldırısına uğrayarak, yüzünde sabit eser oluşacak biçimde yaralandığından manevi tazminat istemi koşulları oluşan davacı baba ve anne yararına uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekeceği-
Yayının hukuka aykırılığının belirlenmesi karşısında internet ortamında yayınlanmaya devam edilmesi davacının kişilik haklarına saldırının da devam etmesi sonucunu doğuracağından, internet ortamındaki yayının da durdurulmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Daha önce saldırı oluşturmayacağı ve hukuki sınırlar içinde olduğu kabul edilen ifade ve iddiaların tekrarlanmasının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu kabul etmenin yerinde olmayacağı-
Küçüğün yaralanma derecesi ve tedavi süresi gözetildiğinde, davacı anne ve babanın da çocukları ile ilgili endişe duymaları doğal olduğundan, bu durumun sosyal kişilik değerlerine saldırı oluşturduğunun kabulü gerekeceği-
Davacının korunması gereken kişilik haklan ile davalının şikayet hakkı arasında çatışan yararlar dengesi, davacı yönünden bozulmuş ve davalı yönünden ise hukuka uygunluk nedeni gerçekleşmemiş olup; davanın ret gerekçesi olarak kabul edilen olguların, tazminat tutarının belirlenmesinde etkili olabilirse de istemin tümden reddini gerektirmeyeceği-
Manevi tazminatın şartlarını düzenleyen BK'nun 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemeyeceğinden bina hasarının davacıların iç huzurunu bozacak nitelikte bir durum olmadığı-