Yayındaki iddiaların gerçekliği kanıtlanmadığından eleştiriden söz edilemeyeceğinden, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu-
Somut olayda saptanan durum karşısında yayının yapıldığı gün itibariyle görünür gerçeğe uygun olduğu ve "yapılan araştırmalarda bu iddia doğru çıktı" biçimindeki anlatımla davacının yayla evinin yanında prefabrik bir konutun bulunduğuna işaret edilmek istendiği, davacının belediyenin işlettiği S..'ya ait prefabrik konutu zimmete geçirdiği biçiminde bir anlam içermediği ve dava konusu haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı-
Davacının abone olmadan usulsüz olarak elektrik kullandığı dosya arasındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı ve davalı idarenin davacının hırsızlık suçunun işlendiği yönünde emare bulunması nedeni ile şikayetçi olduğu sonucuna varılarak; şikayet hakkını hak arama özgürlüğü kapsamında kullanan davalının eyleminin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı-
Bir insanın kişiliğini oluşturan değerler içerisinde koruma ve saygı önceliği içeren alan onun namusuna ilişkin olan alan olup; bu alana yapılan haksız saldırıların kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Davalı tarafından sarfedilen beyanlarda eleştiri sınırları aşılmamış olup hukuka aykırılık unsuru oluşmadığından kişilik haklarına saldırıdan söz edilemeyeceği-
Davalılar arasında uzun süredir devam ettiği anlaşılan evlilik birlikteliğinin resmi nikahlı eş olan davacının sosyal kişilik değerlerine zarar vereceği-
Davacıların boşandıkları anlaşıldığına göre, Türk Medeni Kanununun tek eşlilik esasını benimsemiş olması karşısında davacı F. Kılıç'a yönelik sarkıntılık eylemi nedeniyle boşanan eş M. Kılıç yararına manevi tazminata karar verilemeyeceği-
İncelenen yazı içeriğinde geçen ifadelerin muhatabının konfederasyon olmadığı, konfederasyon üyeleri olduğu anlaşıldığından konfederasyona yönelik bir saldırının bulunmadığı sonucuna varılarak davanın konfederasyon yönü ile reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı sicil amiri olarak sicil raporunda davacının davranışlarını değerlendirerek kanaat açıklamasında bulunmuş olup; davacı da, davalının kişisel kusurlu (kin, hınç, düşmanlık ve benzeri davranışlar) olduğunu kanıtlayamadığında, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhtarname içeriği itibariyle davacının kişilik haklarını ihlal edici nitelik arz etmediğinden açıklanan nedenle davanın tümden reddi gerekeceği-