Takip konusu kira borcuna kısmen itirazda bulunmak isteyen borçlu-kiracının, “itiraz ettiği borç (kira) miktarını” açıkça belirtmesi gerekeceği-
Davacı kesinleşen kira tespit kararına dayanarak davalı hakkında başlattığı icra takibiyle 2010 yılı kira farkını istemiş, tahliye istemli ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş, davalı 30 günlük yasal ödeme süresi içerisinde takibe konu fark kira bedelini ödememiş olduğundan, kira tesbit kararının kesinleşmesi ile de 2010 yılı kirası belirlendiğine göre, davalının artık bundan sonra kira sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimi yerine getirmesi ve 30 günlük yasal sürede kira borcunu ödemesi gerektiği, davalı yasal sürede kira bedelini ödediğini kanıtlayamadığına göre temerrüde düşmüş olduğundan tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
Kiralayan olarak kira sözleşmesini imzalamış olan kişinin ölümünden sonra tahliye istemli icra takibinin –aralarında “zorunlu takip (dava) arkadaşlığı” bulunan- kiralayanın tüm mirasçıları tarafından birlikte yapılması ve tahliye davasının da tüm mirasçıları tarafından birlikte açılması gerekeceği-
Davacının ödenmeyen kira bedeli toplamının tahsili amacıyla sözleşmeye dayanarak 28/04/2011 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinin takip talepnamesinde tahliye isteğinin bulunmasına, ödeme emrinde belirtilen yasal otuz günlük ödeme süresinden sonra davanın açılmasına ve dava dilekçesinde itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi talep edilmesine rağmen mahkemece davacının tahliye talebi ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında, kira sözleşmesinin halefi olan davacı yeni maliki bağlayacağı-
Süresinde yapılmayan itiraz takibi durdurmayacağından, bu durumda takip kesinleşmiş olacağından ve davacı-alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunmayacağından bu durumda alacaklı-kiralayan tarafından ileri sürülen itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması isteminde, davalının davada ve icra takibinde ödeme emrine karşı açıkça husumet itirazında bulunması karşısında davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-