Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının ipotekli taşınmaz maliki yönünden de sonuç doğuracağı-
Tüketici kredisinin teminatı için gösterilen ipotek, için ilamlı takip yapılamayacağı aksi halde icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Asıl kredi borçlusu olan şirket hakkında yapılmış bir takip bulunmadığından, takibe devam edilmesi ve şirketin kredi borçlarına kefil olan 3.kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmayıp, yapılan ihalenin de yok hükmünde olduğu, bu durumda, mahkemece, re'sen ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İİK. 149 uyarınca, icra emri düzenlenebilmesi için ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerekeceği- Bu hususun ise kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen nazara alınması gerektiği gibi, İİK.'nin 16/2.maddesi uyarınca da süresiz şikayet konusu yapılabileceği-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmemesi halinde borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı- Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerektiği, kamu düzenine ilişkin ve takip şartı olan bu hususun süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Bölge Adliye Mahkemesi kararında; "üst limit ipoteklerine ilişkin icra emri gönderilebilmesi için takip talebinde hesap özetine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla tebliğ edildiğine dair noter tasdikli bir suretinin icra müdürlüğüne ibraz etmesi gerektiğine" dair belirleme yapıldığı, izah edilen gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu görülmüşse de, alacaklı bankanın temyiz dilekçesi ekinde şikayetçi borçluya hesap kat ihtarının tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ evrakını sunmuş olduğu görüldüğünden, sunulan belge nazara alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması cihetine gidildiği-
Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotekli taşınmaz maliki yönünden de sonuç doğuracağı- İflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında İİK. mad. 179/b gereğince, ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceği, mahkemece, iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir kararları incelenerek ve ihale tarihinde borçlu şirket hakkındaki tedbirin devam edip etmediğinin tespiti gerektiği-
İcra emri tebligatının şikayetçi borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal yedi günlük süre geçtikten sonra icra mahkemesine başvurduğu görülmüş olup, mahkemenin bir kısım şikayet yönünden süreden ret kararı yerinde ise de; iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına ilişkin şikayetler, İİK mad. 149 ve 179/a'da düzenlenen yasa hükümlerine ve kamu düzenine aykırılıktan kaynaklanmaları nedeniyle İİK mad. 16/2 gereğince süresiz şikayete tabi olduğundan, ihtiyati tedbir kararı gereğince takip başlatılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığı ilkesine aykırılığa ilişkin şikayetlerin süresiz şikayete tabi olduğu nazara alınarak bu şikayetlerin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Bozmaya uyma kararı ile bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olacağı- Mahkemenin, takibin iptaline dair vermiş olduğu kararın esası yönünden temyiz incelemesi yapılmaksızın usul noktasında yasaya aykırı hüküm tesis edildiği-
Şikayetçi borçluya, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, takip borçlusuna, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, sözleşmede ya da ipotek akit tablosunda gösterilen adresin değiştirilmesinin, yurt içinde bir adresin noter aracılığı ile krediyi kullanan tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracağı, yeni adresin bu şekilde bildirilmediği durumlarda, hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı, öte yandan, İİK'nun 149. maddesinde de; "İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir...." hükmünün öngörüldüğü- İhtarnamelere itiraz edilmediği, itiraz edilmeyen hesap özeti içeriğinin, İİK'nun 68/b maddesi gereğince aynı Kanun'un 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazandığı ve bu nedenle ihtarnamelerde belirtilen alacak tutarının kesinleştiği-