Müteselsil kefilin, "kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermesi" halinde, asıl borçlu konumuna geleceği ve önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını (süresiz) şikayet konusu yapabileceği- Kefaletin "müteselsil" olması ve ipoteğin, müteselsil kefillerin "kefalet borcunun teminatı" olarak tesis edilmemesi halinde, kefil hakkında "genel haciz yolu" ile takip yapılabileceği, bu durumda, "önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasını" düzenleyen İİK'nun 45. maddesinin uygulanmayacağı-
Borçluların icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK. mad. 68/1 uyarınca belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmayacağı-
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ipotek akit tablosunun incelenmesinde, alacaklı lehine üçüncü kişinin taşınmazlardaki hissesi üzerinde ipotek tesis edildiği, alacaklı tarafından mahkemeye başvuru dilekçesine ekli olarak sunulan sözleşmede de bu durumun anlaşıldığı, İİK mad. 149/b gereğince; icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60. maddeye göre birer ödeme göndermesi gerektiği, alacaklı tarafından, yasanın emredici bu hükmüne rağmen asıl borçlu hakkında takip başlatılmaması ve ödeme emri gönderilmemesi, dolayısı ile itiraz ve defilerini ileri sürme hakkı verilmemesi yasaya aykırı olup, bu husus takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebileceği-
İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına ilişkin şikâyetlerin, İİK'nun 149. ve 179/a maddesinde düzenlenen yasa hükümlerine ve kamu düzenine aykırılıktan kaynaklanmaları nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikâyete tabi olduğu, o halde ilk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir kararı gereğince takip başlatılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığı ilkesine aykırılığa ilişkin şikâyetlerin süresiz şikâyete tabi olduğu nazara alınarak, bu şikâyetlerin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
İİK.'nun 149. maddesinin birinci fıkrası 149/b maddesi gereğince; ipotek veren 'üçüncü kişi' ise, takipte ipotek veren üçüncü kişinin 'asıl borçlu' ile birlikte gösterilmesi zorunlu olup, asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında 'zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
İhale konusu edilen ipotekli taşınmazı takipten evvel satın alan kişinin asıl borçlu yanında borçlu olarak gösterilmeden takip yapıldığının, satışa hazırlık aşamasında alacaklının, yeni malikin adres bilgilerinin tespiti ile satış işlemlerinin yapıldığı talimat dosyasına gönderilmesi talebi üzerine talimat dosyasından yeni malike satış ilanı tebliğ edildiğinin, adı geçen malik takibe dahil edilmeden sadece satış ilanı tebliği yapılarak, satışın yapıldığının görüldüğü, ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu hususun, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye satış ilanı tebliğ edilmesinin, usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmeyeceği-
Konut finansmanı sözleşmesi ve kredi kartı alacağına ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçluya icra emri gönderilemeyeceği ve buna ilişkin olarak icra mahkemesine süresiz şikayete başvurulabileceği-
İlk ara kararın halen ayakta olduğu anlaşılmakla borçlu şirket yönünden satış mümkün olmadığından bu durumda zorunlu takip arkadaşı olan ipotek verenler yönünden de ipotek verenlerin maliki olduğu taşınmazların satışının mümkün olmadığı- Asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği (İİK. mad. 149)- Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotekli taşınmaz malikleri yönünden sonuç doğurmayacağının kabul edilemeyeceği- İpotekli taşınmazın malikleri hakkında verilmiş iflas erteleme veya ihtiyati tedbir kararı bulunmasa da, takip, asıl borçlu şirketin borçlarından dolayı ve söz konusu şirket lehine verilen ipoteğe dayalı olarak başlatıldığından, iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir ve daha sonra verilen iflasın ertelenmesi kararları kapsamında İİK. mad. 179/b gereğince, ipotek konusu taşınmazların satışı gerçekleştirilemeyeceği-
Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının ipotekli taşınmaz maliki yönünden de sonuç doğuracağı-