Borçlu .............. A.Ş.’ye çıkarılan hesap kat ihtarlarının “tebliğ evrakı adreste şirket yetkilisi dışarıda/iş takibinde olduğundan daimi çalışanı ................(güvenlik) imzasına tebliğ edildi.” şerhi ile 18.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebligat mazbatasında Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesine uyulmadığından tebliğ işlemi usulsüz olup, borçlu tarafından bu husus en geç icra emri tebliğ tarihi olan 15.08.2019 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, icra mahkemesine yapılan 21.08.2019 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, şikayetçi borçluya usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtarname bulunmadığından, davalı/alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve borçluya İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı, alacaklı banka tarafından, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermeyen limit ipoteğine dayalı olarak borçluya usulüne uygun ihtarname tebliği sağlanmadan, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçluya örnek 6 icra emri gönderilemez ise de, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesinin, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı-
Paylı mülkiyete konu olan taşınmazın borçlu ile birlikte 10 farklı maliki olup, paydaşların borcu nedeni ile yine kendilerine ait taşınmazı alacaklıya kesin borç ipoteği şeklinde ipotek ettirdikleri, anılan ipoteğin süresiz olarak kurulduğu, bu durumda, alacaklının, borçlulara takip öncesi ihbarda bulunması zorunluyken, ihbar olmaksızın, borçlular aleyhine ipoteğe dayalı ilamlı takip başlatılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, borçlular tarafından bu konuda süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurularak icra emrinin iptalinin istenebileceği-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK.'nin 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK.'nin 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerektiği- İİK'nın 150/ı ve 68/b maddelerine göre, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK.'nin 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerektiği, bu hususun kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olduğu, İİK.'nin 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği-
Takibe dayanak ipotek senedinin incelenmesinde; ................. tarih ve ............. yevmiye numaralı ipotek resmi senedi ile Mersin ili, E.li İlçesi, Çamlı Mahallesi, 120 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte Mersin ili, E.li İlçesi, Çerçili Mahallesi, 102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz üzerine alacaklı lehine, 175.000 TL bedelle, fekki bildirilinceye kadar süreli olmak üzere kesin borç (karz) ipoteği tesis edildiğinin görüldüğü, takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen Mersin ili, E.li İlçesi, Çerçili Mahallesi,102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz hakkında takip başlatılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, TMK.'nun ilgili maddeleri re’sen nazara alınarak, takibe konu taşınmazla birlikte toplu ipotek konusu tüm taşınmazlar hakkında takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçilerin gönderilen hesap kat ihtarlarına yasal 8 günlük süre içerisinde itirazda bulundukları, alacak miktarının kesinleşmediği, bu nedenle alacaklı banka kayıtları ve tarafların delilleri dikkate alınarak yaptırılan bilirkişi incelemesinde alacaklı bankanın ana para alacağının 549.129.247,69 TL olduğunun belirlendiği, şikayetçi borçluların ana para alacağının miktarı yönünden istinaf nedeni ileri sürmediği, faiz oranlarına itirazda bulunulduğu, davalı alacaklının ana para alacağının taşınmazlar üzerinde tesis edilen ipotek limitleri toplamından fazla olması ve takibin ipotek limitleri toplamı olan 3.900.000 TL üzerinden başlatılması nedenleriyle alacağa takipten sonraki dönem için faiz işletilemeyeceği, dolayısıyla alacağın faizinin ne şekilde belirlenmesi gerektiğinin şikayete konu takip dosyası yönünden önem taşımadığı-
Davacı ..........'in takip dosyasında borçlu olarak gösterilmediği, hakkında takip başlatılmadığı dolayısı ile aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, davacı borçlu şirket ile davalı alacaklı banka arasındaki ipotek sözleşmesi üst limit ipoteği olup, asıl alacak yönünden belirlenen ipotek limitinin dışında asıl alacağa işletilecek faiz ve diğer masrafların da ipotek kapsamına alındığının görüldüğü, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin davalı bankadan ipotekli ticari kredi kullandığı, kullanılan krediye ilişkin ifa edilmesi gereken ödemenin yapılmadığı ve davacı şirketin temerrüdü nedeni ile hakkında yasal takip başlatıldığı, talep edilen akdi ve temerrüt faiz hadlerinin kredi sözleşmesi ile mevzuata uygun olduğu, ipotek bedeli ile sınırlı olmak üzere ................ TL asıl alacağa % 72 temerrüt faizi, faize % 5 gider vergisi uygulanabileceği kanaatine varıldığı görülmekle, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye İİK'nın 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK'nın 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi yani muacceliyet ihtarının gönderilmesinin zorunlu olduğu- Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması TMK'nın 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçeceği-
Alacaklının İİK'nın 149. maddesi kapsamında yaptığı takip talebi üzerine, İcra Müdürlüğünün takip talebini kabulüne ilişkin yetkisinin ancak ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içerip içermediği ve alacağın muaccel olup olmadığına ilişkin hususlarla sınırlı olduğu- İİK'nın 149. maddesi icra müdürüne ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva edip etmediğini alacaklının takip talebine eklediği ipotek akit tablosuna bakarak anlayabileceği- İcra İflas Kanununda süresi dolmuş ipotek olup olmadığını ve ipotek akit tablosunda yazılı alacak miktarını icra dairesine inceleme yükümlülüğü getiren açık bir düzenleme olmadığı- Borçluya icra emri gönderildikten sonra, İİK'nın 33. maddesine göre icra emrinin geri bırakılma sebebi olarak ileri sürülebileceği- İcra Müdürlüğünce, ipoteğin süreli olduğu ve alacak miktarının eski para birimi ile düzenlendiği gerekçesi ile takip talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmadığı-
İpotek belgesinde 'ipoteğin 30.08.2020 yılına kadar süre ile konulduğu' yazılı olup, 25.03.2021 tarihinde başlatılan takipte TMK'nın 883/2. maddesi gereğince belirlenen süreden sonra konulan İİK.m.150/c şerhinin yok hükmünde olduğu, yapılan takibin 'usulsüz olduğu, zira yasal bir aylık süre içerisinde takip başlatılmaması nedeniyle taşınmazın teminat niteliğini kaybettiği, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği'- Her ne kadar ipoteğin kesin borç ipoteği olarak kurulduğu ve asıl borçlunun şikayetçi .............. olduğu görülmekte ise de, ipoteğin, taraflar arasında ihtilafsız olan Dış Cephe Mantolama İşleri Sözleşmesi gereğince, bu sözleşmenin teminatı olarak verildiği hususunun alacaklının kabulünde olduğu, buna göre ipotek konusu borcun asıl borçlusunun ...... Ltd. Şti, ipotekli taşınmaz malikinin ise şikayetçi .............. olduğu, buna göre İİK'nın 149 ve 149/b maddeleri gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ipotek verenin 3. kişi olması halinde takip talebinin borçlu kısmında asıl borçlu ile birlikte ipotek veren 3. kişinin de taraf olarak gösterilmesi gerekmekle, somut olayda asıl borçlu .......... Ltd. Şti'nin takipte taraf olarak gösterilmediği anlaşıldığından takibin 'zorunlu takip arkadaşlığı'na da aykırı olduğu-
Takibin dayanağı olan ve icra dosyasında mevcut ipotek belgelerinin incelenmesinde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin dayanağının yurt içi faktoring sözleşmesi olduğu, cari hesap, kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde bir ilişki bulunmadığı için alacaklının İİK.nun 150/ı maddesine dayanarak ipotekli ilamlı icra takibi yapamayacağı, yine alacaklının kredi veren kuruluş (banka) olmadığı, faktoring hizmeti veren bir şirket olduğu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 33/3.maddesi ile finansal kiralama şirketlerine İİK.nun 150/ı madde gereğince ilamlı icra takibi yapma hakkı tanınmış ise de, faktoring şirketleri yönünden yapılmış herhangi bir düzenleme bulunmadığı, İİK'nın 150/ı maddesinin olayda uygulanamayacağı, öte yandan takip konusu ipotek senetlerinin 8. maddesi ve taraflar arasında düzenlenen protokol hükümleri dikkate alındığında alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirdiği, alacaklının limit ipoteğinden dolayı genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapmasının mümkün olmadığı-