12. HD. 17.05.2023 T. E: 2022/11122, K: 3473
Takip konusu taşınmazın satışı gerçekleştiğinde taşınmazda yer alan ipotek çözülmekle, teminat olmaktan çıkacağından aynı takip dosyasındaki ipotek yönünden icra emrinin iptalinin gerektiği- Takip konusu taşınmazdaki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz maliklerin aktif husumet ehliyeti bulunmadığı-
Yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli rapor ile takip tarihi itibarıyla dosya borcunun tespit edildiği, ipotek borçlusu .............'ün takip tarihi öncesinde vefat ettiği, alacaklının ipotek veren murisin ölümünden takip tarihi itibarı ile haberdar olduğu konusunda dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, alacaklı vekilinin ................... tarihinde mirasçıların takibe dahil edilmesini istediği ve HMK'nin 124/3 maddesi uyarınca takibi mirasçılara karşı yönelttiği, ipotek verenin öldüğünün alacaklı tarafça takip öncesinde bilindiğinin ispatlanamadığı, ipotek borçlularının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı-
Davalı alacaklı banka tarafından, şikayetçi kredi borçlusu ile ipotekli taşınmaz malikleri şikayetçiler aleyhine icra müdürlüğünün dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, davalı alacaklı bankanın doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere toplam limit ipotekleri tesis edildiği ve şikayetçilere icra emrinin tebliğ edildiği, şikayetin süresinde yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilmesi için, takip tarihi itibariyle mevcut bir ipoteğin varlığı ve ipotek akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğinin icra dairesine ibrazının zorunlu olduğu, takip dosyası incelendiğinde; icra müdürlüğünün, takip talebi ve icra emrinde ipotek asıllarının sunulduğu ve müdürlükçe görüldüğü şerhinin bulunmadığı, İİK.'nin 148. maddesinde yazılı takip talebinde bulunulurken ipotek akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi örneğinin icra müdürlüğüne ibrazı koşulunun gerçekleştirilmediği, sunulu ipotek resmi senetleri suretlerine davalı alacaklı tarafından aslı gibidir şerhi yazılmasının İİK.'nin 148. maddesindeki yasal düzenleme karşısında yeterli olmadığı-
Borçlu .............. A.Ş.’ye çıkarılan hesap kat ihtarlarının “tebliğ evrakı adreste şirket yetkilisi dışarıda/iş takibinde olduğundan daimi çalışanı ................(güvenlik) imzasına tebliğ edildi.” şerhi ile 18.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebligat mazbatasında Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesine uyulmadığından tebliğ işlemi usulsüz olup, borçlu tarafından bu husus en geç icra emri tebliğ tarihi olan 15.08.2019 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, icra mahkemesine yapılan 21.08.2019 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, şikayetçi borçluya usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtarname bulunmadığından, davalı/alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve borçluya İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı, alacaklı banka tarafından, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermeyen limit ipoteğine dayalı olarak borçluya usulüne uygun ihtarname tebliği sağlanmadan, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçluya örnek 6 icra emri gönderilemez ise de, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesinin, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı-
Paylı mülkiyete konu olan taşınmazın borçlu ile birlikte 10 farklı maliki olup, paydaşların borcu nedeni ile yine kendilerine ait taşınmazı alacaklıya kesin borç ipoteği şeklinde ipotek ettirdikleri, anılan ipoteğin süresiz olarak kurulduğu, bu durumda, alacaklının, borçlulara takip öncesi ihbarda bulunması zorunluyken, ihbar olmaksızın, borçlular aleyhine ipoteğe dayalı ilamlı takip başlatılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, borçlular tarafından bu konuda süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurularak icra emrinin iptalinin istenebileceği-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK.'nin 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK.'nin 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerektiği- İİK'nın 150/ı ve 68/b maddelerine göre, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK.'nin 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerektiği, bu hususun kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olduğu, İİK.'nin 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği-
Takibe dayanak ipotek senedinin incelenmesinde; ................. tarih ve ............. yevmiye numaralı ipotek resmi senedi ile Mersin ili, E.li İlçesi, Çamlı Mahallesi, 120 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte Mersin ili, E.li İlçesi, Çerçili Mahallesi, 102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz üzerine alacaklı lehine, 175.000 TL bedelle, fekki bildirilinceye kadar süreli olmak üzere kesin borç (karz) ipoteği tesis edildiğinin görüldüğü, takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen Mersin ili, E.li İlçesi, Çerçili Mahallesi,102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz hakkında takip başlatılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, TMK.'nun ilgili maddeleri re’sen nazara alınarak, takibe konu taşınmazla birlikte toplu ipotek konusu tüm taşınmazlar hakkında takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçilerin gönderilen hesap kat ihtarlarına yasal 8 günlük süre içerisinde itirazda bulundukları, alacak miktarının kesinleşmediği, bu nedenle alacaklı banka kayıtları ve tarafların delilleri dikkate alınarak yaptırılan bilirkişi incelemesinde alacaklı bankanın ana para alacağının 549.129.247,69 TL olduğunun belirlendiği, şikayetçi borçluların ana para alacağının miktarı yönünden istinaf nedeni ileri sürmediği, faiz oranlarına itirazda bulunulduğu, davalı alacaklının ana para alacağının taşınmazlar üzerinde tesis edilen ipotek limitleri toplamından fazla olması ve takibin ipotek limitleri toplamı olan 3.900.000 TL üzerinden başlatılması nedenleriyle alacağa takipten sonraki dönem için faiz işletilemeyeceği, dolayısıyla alacağın faizinin ne şekilde belirlenmesi gerektiğinin şikayete konu takip dosyası yönünden önem taşımadığı-
Davacı ..........'in takip dosyasında borçlu olarak gösterilmediği, hakkında takip başlatılmadığı dolayısı ile aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, davacı borçlu şirket ile davalı alacaklı banka arasındaki ipotek sözleşmesi üst limit ipoteği olup, asıl alacak yönünden belirlenen ipotek limitinin dışında asıl alacağa işletilecek faiz ve diğer masrafların da ipotek kapsamına alındığının görüldüğü, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin davalı bankadan ipotekli ticari kredi kullandığı, kullanılan krediye ilişkin ifa edilmesi gereken ödemenin yapılmadığı ve davacı şirketin temerrüdü nedeni ile hakkında yasal takip başlatıldığı, talep edilen akdi ve temerrüt faiz hadlerinin kredi sözleşmesi ile mevzuata uygun olduğu, ipotek bedeli ile sınırlı olmak üzere ................ TL asıl alacağa % 72 temerrüt faizi, faize % 5 gider vergisi uygulanabileceği kanaatine varıldığı görülmekle, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu-