Dava tümden reddedildiğinden, yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Önceden açılmış ve derdest TPE YİDK kararının iptali davasının bulunması karşısında, henüz başvurunun TPE'nce tesciline dair işlemler kesinleşmeden huzurdaki hükümsüzlük davasının açılmasının erken açılmış dava niteliğinde bulunduğu ve bu hükümsüzlük davasının öncekinden bağımsız bir dava şeklinde açılması nedeniyle terditli bir talep olarak da nitelendirilemeyeceği halde, mahkemece davacının hükümsüzlük davasını açmakta haklı olduğundan bahisle davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun ihtiyaçları dikkate alındığında davacı kadın adına taktir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası az görüldüğünden; hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun yoksulluk ve iştirak nafakası taktir edilmesi gerektiği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az görüldüğünden; daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınacağından, yargılama giderlerinin, davada lehine hüküm kurulan davacı kadından alınmasını doğru olmadığı-
Yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınacağından; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretinin, boşanma davası kabul edilen davacı lehine karar verilmesi gerektiği-
Yetki itirazı kabul edilen borçlu lehine infazı kabil olacak şekilde (miktarı belirtilerek) yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma kararıyla birlikte hüküm altına alınan tazminatlara, talep edilmiş olması koşuluyla boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yasal faize hükmedilir olduğundan, bu husus nazara alınmadan hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminata dava tarihinden geçerli olacak şekilde faiz yürütülmesine karar verilmesinin doğru olmadığı- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az görüldüğünden, hakkaniyet ilkesi gereği uygun miktarda maddi ve manevi tazminata karar verilmesi gerektiği- Yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınacağından, davacı-davalı kadının davasının kabulüne karar verildiği halde davacı davalı erkeğin lehine vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmesi gerektiğinden, boşanma davası reddedilen davacı kadın aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği- Davacı kadının kısmen reddedilen ziynet alacağı davasında reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Davacı tarafın dava açmadan önce Sulh Hukuk Mahkemesinde zararın tespitine dair keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği ve bu dosya kapsamında bilirkişi ücreti, keşif harcı ve tebligat gideri harcaması yapıldığı anlaşılmakta olup, HMK mad. 326/1 ve HMK mad. 323'e göre tespit giderlerinin yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınması gerektiği-
Tespit masraflarının yargılama giderleri ile birlikte kabul ve ret oranına göre hüküm altına alınması gerekirken, tespit giderlerinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmeden maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması ve ayrıca asıl ve birleşen dava tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Mahkemece yargılama giderlerinin tamamının davacılar üzerinde bırakıldığı ve davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmiş olup, davacıların dava yoluna başvurmadaki haklılığı ya da davalıların dava açılmasına haksız olarak sebebiyet verip vermediğinin hiçbir şekilde kararda değerlendirilmediği, bu hal açıklanan yasa hükümlerine aykırılık taşıdığından, tarafların davadaki haklılık durumlarının değerlendirilerek sonucuna göre yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumluluğun tayini için kararın temyiz eden davacılar yararına bozulmasının gerektiği-