Kayıt terkini davalarında ispat yükünün, alacağının esasına itiraz edilen davalı alacaklıya düştüğü, müflisin kabulünün alacağın sıra cetveline alınması için yeterli olmadığı davalı alacaklının, müflisin ticari defterlerine dayanarak alacaklının varlığının ispat edebilirse de, bu durumda müflisin ticari defter ve kayıtlarının kanuna uygun surette tutulmuş olması gerekeceği–
"Sıra cetveline itiraz" (kayıt terkini") davalarında isbat yükünün, alacağına itiraz edilen davalı-alacaklıda olduğu–
Kayıt-kabul davalarında, "alacağın iflâs tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte masaya kaydına" karar verilmesi gerekeceği ve iflâstan sonra işleyecek faizlerin -sıra cetveline yazılmayıp- tasfiyeden artan para varsa ondan ödeneceği–
Davacının 1986 yılındaki iflâstan sonra, 1994 yılına kadar, senet (bono) bedelinin kaydı için talepte bulunmayıp, 1987 tarihli beyanında ‘1984 yazında borçlu ile yeniden görüşmeye başlayıp senet düzenlediğini’ ileri sürmesine rağmen, senedin 1984 yılı Şubat ayında tanzim edilmiş olması gözetildiğinde, senedin gerçek bir borcu yansıttığının kabul edilemeyeceği–
Süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle hükümsüz kalan teminat mektubu bedelinin, lehdarın iflâs masasına kaydının istenemeyeceği–
Temerrüde düşürülmemiş olan kefilin sorumluluğunun, kefalet limiti ile sınırlı olduğu–
SSK'nun alacağının, iflâsın açıldığı tarihte "asıl alacak ve gecikme zammı"ndan oluşan tutarının masaya kaydının gerekeceği, iflâsın açılmasından sonra -İİK. 196/III uyarınca- işleyecek "gecikme zammı"nın masaya kaydedilemeyeceği, ancak tüm alacaklar karşılandıktan sonra masa aktinde para artması halinde, bu artan paradan ödeneceği–
İpoteğin «bir yıl (altı ay) müddetle (vâde ile) faizsiz» olarak kurulmuş olması halinde, alacaklının belirtilen bir yıllık süre geçtikten sonra «temerrüt faizi» talep edebileceği—