BK'nun 83. maddesinde 3678 s. Yasa ile yapılan değişiklikten sonra, yabancı para alacağına dayalı davalarda davacının kur farkından dolayı munzam zarar talep edemeyeceği–
‘Vergi alacaklarının her hangi bir inceleme yapılmaksızın iflâs masasına kaydedilmesi ve eğer iflâs idaresinin buna yönelik bir itirazı varsa, bunu vergi mahkemesinde ileri sürmesi’ yönündeki ilkenin, verginin tarh, taahhuk ve tahsiline ilişkin ihtilaflar bakımından kabul edildiği; davalı yanın (iflâs idaresinin) borca itiraz etmeyip ‘ödeme’, ‘mükerrer kayıt’ ya da ‘mahsup’ itirazında bulunması halinde, konunun seçilecek bir bilirkişiye ya da bilirkişi kuruluna incelettirilerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği–
"Kayıt kabul davası"nın iflâsa karar veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde (ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde ise -kaydı istenen alacak miktarı ne olursa olsun- ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde) açılması gerekeceği–
İflâsın açıldığı tarihte hukuken mevcut olmayan bir alacağın iflâs masasından talep edilmesi mümkün olmadığından, davacı alacaklının munzam zarara ilişkin alacağının masaya kaydedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı–
İflâs idaresince, "iflâstan sonra müflisin işletmesinin faaliyetine devam etmesine" karar verilmiş olması halinde, müflisin faaliyetinden doğan vergi borcunun "masa borcu" olarak işlem göreceği–