Kayıt kabul davalarının basit yargılama usulüne tabi olduğundan, adli tatilde görülebileceği, temyiz ve karar düzeltme sürelerinin de adli tatilde işlemeye devam edeceği–
İflâs idaresinin dayanağı gösterilmeyen ve delili ibraz edilmeyen alacağı kabul etmemekte haklı olduğu, kayıt kabul davası açılmasına sebebiyet veren alacaklının açtığı kayıt kabul davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde, davalı iflâs idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulamayacağı–
Vergi idaresi tarafından açılan ‘kayıt kabul davası’nda, adli yargı değil idari yargı görevli olduğundan, vergi alacağının iflâs idaresince reddedilemeyeceği, iflâs idaresinin vergi alacağını sıra cetveline kaydetip, müflisin yerine geçip vergi mahkemesine kendisinin itirazda bulunması gerekeceği- (İflâs idaresinin, vergi alacağını inceleme yetkisi bulunmadığından, bu alacağı aynen sıra cetveline geçirmek zorunda olduğu, daha sonra kendisinin müflisin başvurabileceği yollara başvurabileceği)–
Akreditif ilişkisinde teyit bankası olan davacı bankanın satıcıya ödediği miktarın akreditif bankası olan müflis bankanın iflâs masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı–
İflâs idaresinin, dayanağı gösterilmeyen ve kanıtları verilmeyen alacağı ret etmekte haklı olacağı (iflâs idaresine verilmemiş olan kanıtların daha sonra, açılan "kayıt kabul davası" sırasında mahkemeye sunulması halinde, dava açılmasına neden olmamı
Davacının talimatı ile hesapta yapılan bölünmenin tasarruf mevduatı sigorta fonundan mevduat tahsil etme amacı ile yapıldığının ve gerçek bir işlem olmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı–
İflâs masasına başvuran alacaklıların -İİK. 223/III, c:5 uyarınca- "tebligatı kabule elverişli adreslerini bildirmeleri ve tebliğ giderini avans olarak vermiş olmaları" halinde, sıra cetveline itiraz (şikayet) süresinin, kendilerine sıra cetvelinin tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı–
İflâs durumuna gelmiş bir şirketin 300.000.000.000 TL. tutarındaki bir parayı vermesinin makul sayılmayacağı, ayrıca davalı şirket kasasından bu kadar para çıkışı da olmadığından, açılmış olan kayıt terkini davasında bu alacağın gerçek bir alacak olmadığı sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı–
Borçlunun iflâs etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmamış olduğundan, tahsil harcının iflâs masasına kaydının istenmeyeceği–
Sıra cetveli kendisi yönünden kesinleşen alacaklının tekrar kayıt talebinde bulunup, reddi halinde kayıt kabul davası açamayacağı–