Taraflar arasındaki sözleşmede davacı bankaya tanınmış olan ‘tek taraflı faiz oranını belirleme yetkisi’ kullanılırken MK'nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralı çerçevesinde davranılması gerekeceği (Bu nedenle kredi süreci gözetilerek, bu süreçteki yükselen faiz oranlarına göre, alacaklı bankanın MK'nun 2. maddesine aykırı bir davranışta bulunup bulunmadığının araştırılarak, iflâs tarihi itibariyle banka alacağının ulaştığı miktarın uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği)–
Vergi idaresi tarafından açılan ‘kayıt kabul davası’nda, adli yargı değil idari yargı görevli olduğundan, vergi alacağının iflâs idaresince reddedilemeyeceği, iflâs idaresinin vergi alacağını sıra cetveline kaydetip, müflisin yerine geçip vergi mahkemesine kendisinin itirazda bulunması gerekeceği- (İflâs idaresinin, vergi alacağını inceleme yetkisi bulunmadığından, bu alacağı aynen sıra cetveline geçirmek zorunda olduğu, daha sonra kendisinin müflisin başvurabileceği yollara başvurabileceği)–
İflâstan önce mevcut bulunan alacaklara ilişkin olarak, iflâstan sonra müflise karşı açılacak alacak davalarına, iflâs idaresine karşı ‘sıra cetveline itiraz davası’ olarak devam edilmesi gerekeceği- Bu şekilde açılan sıra cetveline itiraz davasında, iflâs idaresi davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğundan, iflâs idaresinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı–
Alacağın birden fazla taşınmaz ile teminat altına alınması halinde, tek bir rehin hakkı kazanıldığından ve teminat bölünmediğinden, alacaklının, taşınmazların hangisi paraya çevrilirse, alacağının tamamını onun satış bedelinden alabileceği–
Temerrüde düşen borçlunun, borcuna mahsuben yapılan ödemelerin ‘BK. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) uyarınca’ faiz ve diğer giderlerden düşülmesi sonucu bulunacak meblağın masaya kaydına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı–
Üzerinde rehin hakkı bulunan taşınır malı elinde bulunduran alacaklının yapılan ilandan itibaren bir ay içinde rüçhan hakkı saklı kalmak üzere iflâs idaresi emrine tevdi etmemesi halinde rüçhan hakkını kaybedeceği (İİK. 219)–