Vergi alacağına iflâstan sonra yasal faiz yürümeye devam ederse de iflâstan sonraki faiz alacağının masaya kaydının istenemeyeceği, bu alacağın masaya para kalması halinde ödeneceği–
Taraflar arasında, yabancı para alacağına uygulanacak faiz oranı konusunda anlaşma bulunduğu kanıtlanmadıkça, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanacağı–
İflâsın açılmasından sonra doğan teminat mektubu komisyonunun "masa borcu" niteliğinde olmadığı–
Vergi idaresi tarafından açılan ‘kayıt kabul davası’nda, adli yargı değil idari yargı görevli olduğundan, vergi alacağının iflâs idaresince reddedilemeyeceği, iflâs idaresinin vergi alacağını sıra cetveline kaydetip, müflisin yerine geçip vergi mahkemesine kendisinin itirazda bulunması gerekeceği- (İflâs idaresinin, vergi alacağını inceleme yetkisi bulunmadığından, bu alacağı aynen sıra cetveline geçirmek zorunda olduğu, daha sonra kendisinin müflisin başvurabileceği yollara başvurabileceği)–
İİK. 223/III, c:5'de öngörülen tebliğ masraflarını vermemiş olan alacaklıya sıra cetveli tebliğ edilmiş olsa bile, sıra cetveline yönelik "şikayet" ve "dava" açma süresinin, "tebliğ tarihi"nden değil "ilan tarihi"nden itibaren işlemeye başlayacağı–
Ticari İşletme Rehni Kanununun 9/II ve 10/II. maddelerinin "iyiniyetli olarak mülkiyet veya diğer bir ayni hakkın iktisabını" düzenleyen MK'nun maddesine istisna getirmiş olduğu, ipotekli alacaklının, ticari işletme rehnine konu mallar üzerinde ancak ticari işletme rehninden sonra gelen bir rehin hakkı kazanabileceği-
Bir alacağın ‘ipotekli olup olmadığı’ konusundaki uyuşmazlığın alacağın sırasına yönelik olup icra mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği–
İflâstan önce ibraz edilmiş çek ve senede dayanan davacı alacağının bilirkişi raporu doğrultusunda masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı–