Davacının İİK. mad. 223/3 anlamında sıra cetveli ve masa kararının tebliğine yönelik masraf verdiği davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilip oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Rücuen tahsilat istemi- Rücuen tahsilat isteminin dayanağı olan dava dışı işçilere yapılan ödemelerin kaynağı iş mahkemesinin ilamı olup, davalı müflislerin iflas tarihinden önce doğan bir alacaktan kaynaklandığından, davanın İİK. mad. 235 gereği kayıt kabul istemi olarak görülmesi ve bu istemler yönünden de iflasa karar verilen yer Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görevli ve kesin yetkili olduğu anlaşıldığından, mahkemenin görevli olması sebebiyle işin esasına girilip inceleme yapılması gerektiği-
Temlik eden bankanın taşınmazlar üzerine 01.04.2011 tarihinde haciz işlemi uyguladığı, 07.09.2012 tarihinde satış talebinde bulunarak, 19.09.2012 tarihinde satış avansını yatırdığı, haciz tarihinde yürürlükte bulunan İİK.'nun 106. maddesine göre gayrimenkullerde 2 yıl içerisinde satış talebinde bulunulması gerekeceği, şikayet olunan temlik alanın selefi bankanın 01.04.2011 tarihli haczinin ayakta olduğu, haciz ayakta olduğuna göre, sıra cetveli usule uygun olduğundan şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline veya davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerekeceği-
Davacı tarafça, şirketin iflasından sonra müflis şirket iflas idaresine usulüne uygun kayıt başvurusu yapılmaksızın, dava dışı işçiye ödenen bedelin tahsili amacıyla, Ticaret Mahkemesinde alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı- Davalı iflas idaresi davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine masraf ve vekalet ücreti hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesinin, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediği-
Görevleri sona eren iflas idaresi memurları huzuru ile yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı-
İşçinin alacağı iflastan sonra kesinleştiyse de, işçinin iflastan önceki çalışmasına dayandığından, İİK. mad. 235/1 uyarınca, iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesi kesin yetkili olduğu-
Alacak, kayıt kabul, itirazın iptali davası- "Eser sözleşmesine konu binada yapılan işler ve 8. katın imara aykırı ve ruhsatsız olduğu" savunulmuş, bozma öncesi alınan mimar bilirkişi raporunda da bu durum tespit edilmiş olup, belirtilen aykırılıkların bu kanun uyarınca giderilmesi konusunda taraflarca müracaat yapılıp yapılmaması önem arz ettiğinden, ilgili mevzuat uyarınca müracaat olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları-
"Hizmetin ticari kayıtlarda bulunmadığı" nedeniyle kayıt kabul davasının reddine karar verilmişse de, davacı vekilince davaya konu alacak için fatura düzenlenmediği, işleyişe göre de fatura düzenlenmesinin imkansız olduğu, bu nedenle de taraf defterlerine işlenmediği iddia edildiğine göre; mahkemece içinde sigortacılık konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, ticari kayıtlarda faturalandırılan hizmetlerin dava konusu hizmetler olup olmadığı, bu hizmetlerin faturalandırılmamış olmasının ticari teammüllere uygun olup olmadığı, bu hizmetlerin yapılmış olması halinde TTK. mad. 20 uyarınca fatura kesilmemiş de olsa bu hizmetleri karşılayan davacı tarafından talep edileceği hususu da göz önünde bulundurularak tafsilatlı rapor tanzim edilerek karar verilmesi gerektiği-