Kayıt kabul davasında, davacıya 07.01.2014 tarihinde yediemin malların teslim edildiğinin, 08.01.2014 tarihinde malların Doğu Giyim yetkilisine teslim edilmesi konusunda talimat yazıldığının bilirkişi raporundan anlaşıldığı, bu talimatın davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edildiyse malları teslim etmeme konusunda davacının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığının araştırılması gerekeceği, eğer talimat davacıya tebliğ edilmiş ise ve bu talimatın gereğinin yerine getirilmemesinde kusur davacıya ait ise ancak talimatın tebliğ edildiği güne kadar geçen süre için ücrete hak kazanacağı-
Olumsuz yetki uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için mahkeme kararında yetkili olduğu belirtilen mahkemenin de yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği-
Bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davalı müflis kooperatife ait ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmemesi kooperatif aleyhine sonuç doğuracağı- Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin inkar edilmediği, dava konusu edilen 4 adet senede ilişkin davalı müflis kooperatif aleyhine başlatılan icra takiplerinin de itirazsız kesinleştikleri, dosya kapsamından muvazaa konusunda da bir iddianın bulunmadığı gözetilerek, 4 senetten dolayı da davacının alacaklı olduğunun kabulü gerekeceği-
Davalı hakkında iflas kararının verildiği tarihi itibariyle vekilinin vekilliği sona erdiğinden, husumetin iflas idaresine yöneltilmesi sağlanılarak, İİK mad. 194'e göre işlem yapılması ve sonrasında da aynı Kanun'un 235. maddesine göre, davaya davalı yönünden kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiğinden, davaya devam edilerek, temsil kabiliyeti kalmayan davalı hakkında karar verilmeyeceği-
Davalı yüklenici şirketin yargılama aşamasında 28.07.2011 tarihinde iflasına karar verildiği ve iflas idaresinin davada temsil edildiği görülmüş olup, mahkemece İİK'nın 235. maddesi anlamında davaya kayıt kabul davası olarak devam edilip, İİK'nın 195. maddesi gereği iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları ana paraya zammolunur ilkesi de gözetilerek karar verilmesi gerekli iken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize dair tahsil hükmü kurulmasının hatalı olduğu-
Kayıt kabul davalarında vekalet ücreti ve harcın maktu tayin edilmesi gerektiği-
Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline veya davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerekeceği-
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesindeki düzenlemede yer alan "Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı ve o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği" hükmü, iş bölümü veya iş dağılımı kuralı olmayıp HMK anlamında "görev" düzenlemesi niteliğinde olduğu- Dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK'nin 20. maddesinde gösterildiği şekilde bir gönderme talebinin mevcut olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-