İbrazı halinde karşılıksız çıkan çek yaprakları için Çek Kanunu uyarınca belli bir bedelin banka tarafından ödenmek zorunda olduğu, bu riskin sözleşmede bulunup bulunmadığına bakılmaksızın bankaca karşılandığı için davalıdan talep edilebileceği, bu nedenle mahkemece 139 adet teslim edilmeyen çek riski alacağının şarta bağlı alacak olarak iflas masasına kayıt ve kabul edilebileceğinin gözden kaçırılmasının doğru olmadığı-
Daha önce HUMK'nın 187/4. maddesinde bir ilk itiraz olarak nitelenen "derdestlik" hususun HMK. mad. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirildiği- Davanın tarafları, konusu, dava sebebi aynı değilse derdestliğin söz konusu olmadığı- Bunun yanında, anılan dosyada davacı olan tüketicinin davalılar müflis şirket ve diğer ortağı yönünden davayı takipsiz bırakması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı yönünden ise davanın kabulüne dair karar verildiği anlaşılmakla, derdestlik söz konusu olmadığından, mahkemece davanın esasına girilmesi gerektiği-
Davalının alacağının hem sırasına hem de esasına itiraz edilmesi halinde, mahkemece öncelikle sıraya ilişkin itirazın incelenmesi, sonucuna göre esasa ilişkin itirazın incelenmesine geçilmesi gerektiği- Kambiyo takiplerinde itiraz süresi 5 gün ise de ödeme süresi 10 gün olduğundan takibin bu 10 gün geçikten sonra kesinleştiği- Davalının alacaklısı olduğu takip kapsamında ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan bu takipte kesinleşme süresinin 10 gün olduğu- Davacının alacaklısı olduğu takipte ise ihtiyati haciz tarihinde konulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, genel haciz yolu ile yapılan bu takipte kesinleşme süresinin 7 gün olduğu ve davalı haczinden önceki tarihte kesinleştiğinden cetvelde 1. sırada yer alması gerektiği- Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, davanın kabulü halinde kıyasen uygulanması gereken İİK. mad. 235/3 uyarınca, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine ya da iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerektiği-
İİK'nın 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazların Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görüleceği, şikayetçinin sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK'nın 235/son maddeleri uyarınca şikayet olarak icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekeceği, ancak itirazın, hem alacağın esas ve miktarına hem de sıraya yönelik olması durumunda uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekeceği-
Davacının 15.08.2013 tarihinde iflas masasına masraf yatırdığının anlaşıldığı, bu masrafın kararın tebliğinden başka bir sebeple yatırıldığına dair bir savunmanın olmadığı, somut olayda 18.12.2013 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ edildiği ve davanın 20.12.2013 tarihinde açıldığı, davanın süresinde olduğu görüldüğünden, davanın süresinde olmadığından bahisle davanın reddinin doğru olmadığı-
"İflas kararının bozulması ile ortada sıra cetveli olmadığından sıra cetveline itiraz davasının konusuz kaldığı" kabul edilmişse de,  davalı hakkında verilen iflas kararının bozulduğu ve iflas davasının derdest olduğu anlaşıldığından, derdest davanın bekletici mesele yapılması gerektiği-
Kayıt kabul davasında, davacıya 07.01.2014 tarihinde yediemin malların teslim edildiğinin, 08.01.2014 tarihinde malların Doğu Giyim yetkilisine teslim edilmesi konusunda talimat yazıldığının bilirkişi raporundan anlaşıldığı, bu talimatın davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edildiyse malları teslim etmeme konusunda davacının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığının araştırılması gerekeceği, eğer talimat davacıya tebliğ edilmiş ise ve bu talimatın gereğinin yerine getirilmemesinde kusur davacıya ait ise ancak talimatın tebliğ edildiği güne kadar geçen süre için ücrete hak kazanacağı-
Olumsuz yetki uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için mahkeme kararında yetkili olduğu belirtilen mahkemenin de  yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği-
Bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davalı müflis kooperatife ait ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmemesi kooperatif aleyhine sonuç doğuracağı- Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin inkar edilmediği, dava konusu edilen 4 adet senede ilişkin davalı müflis kooperatif aleyhine başlatılan icra takiplerinin de itirazsız kesinleştikleri, dosya kapsamından muvazaa konusunda da bir iddianın bulunmadığı gözetilerek, 4 senetten dolayı da davacının alacaklı olduğunun kabulü gerekeceği-