Borçlu tarafından, takibin şeklen kesinleştiği düşüncesiyle takip dosyasına para yatırılmasından sonra alacaklıya ödeme yapıldığı, ardından borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takipte ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltildiği anlaşıldığına göre, alacaklıya fazladan ya da yanlışlıkla yapılan bir ödeme söz konusu olmadığından İİK.nun 361. maddesinin olayda uygulama yerinin bulunmadığı-
Üçüncü kişinin icra dairesinden aldığı yetki belgesiyle borçlu yerine geçeceğinden İİK 361. maddeye göre alacaklıya yapılan ödemenin iadesini isteyebileceği-
Borçlu tarafından, takip kesinleştikten sonra alacaklıya toplam 26.439.29 TL ödendiğinin, ardından borçlunun usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılamada kabul kararı verildiğinin ve takipte ödeme emrine dair tebligatın tebliğ tarihinin düzeltildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla alacaklıya fazladan ya da yanlışlıkla yapılan bir ödeme söz konusu olmayıp İİK.nun 361. maddesinin olayda uygulama yerinin olmadığı-
Borçlu tarafından alacaklı aleyhine başlatılan bir icra takibi bulunmadığından alacaklının yatırdığı teminat bedeli üzerine haciz konulamayacağı-
İadesine karar verilen 2.000 TL dışında borçlunun maaşından yapılan bir kesinti varsa hacizlerin mahkeme kararı ile sonradan kaldırılması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağından önceden yapılan kesintiler ve ödemelerin genel hukuk mahkemelerinde açılacak istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davalarının konusu olabileceği-
İİK. mad. 361 gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen paranın ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınacağı, ancak bu hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan tahsil edilmiş bir para mevcut olması gerektiği, icra dairesinden iade isteminde bulunan belediye icra takibinin borçlusu olmayıp takipte taraf olmayan 3. kişi olduğundan anılan maddeye dayalı olarak iade talebinde bulunamayacağı, üçüncü kişi tarafından yanlışlıkla ödendiği iddia edilen bu paranın iadesi yargılamayı gerektirdiğinden, bu iddianın ancak bir istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davasında ileri sürülebileceği-
İcra dosyasına yapılan ödemenin, zuhulen ödendiği gerekçesiyle paranın İİK.'nın 361. maddesi gereği istirdatına karar verildiği anlaşıldığından; mahkemece; icra dosyasında davalıya borcun ödenmiş olması nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin doğru görülmediği-
İlamsız icra takibinde nafaka ara kararına ve kesinleşen takibe uygun olarak aylık nafaka tahsilatı yapıldığına göre yanlışlıkla yapılan ödemeden bahsedilemeyeceği ve olayda İİK 361. maddesinin de uygulanamayacağı-
Şikayete konu icra dosyasında borçlu takibe itiraz etmiş ancak, itiraz süresinde yapılmadığından icra müdürlüğünce reddedilerek takip durdurulmamış ve borçlu bu işleme karşı icra mahkemesine başvurmadığı gibi dosya borcunu da takip dosyasına ödemiş olduğundan, borçlunun iade talebine dayanak yaptığı icra mahkemesinin kararı, alacaklının teminat mektubunun paraya çevrilmesi isteminin reddine dair icra müdürlüğü işleminin iptaline yönelik şikayetin reddine ilişkin olup, teminat mektubu paraya çevrilmeksizin borçlu vekiline iade edildiğinden, bu karar gereğince alacaklıya ödenen paranın iadesinin istenemeyeceği ve borçlunun icra dosyasına dosya borcunu ihtirazi kayıtla ödemesinin de iade talebine dayanak olamayacağı-