Davalı tarafından başlatılan takibe, davacının itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali davası açılıp bu davanın sonuçlanarak kesinleşmesi üzerine icra dosyasına yapılan fazla ödemenin iadesine ilişkin davada, İİK'nın 72/7 maddesinin uygulanamayacağı- İİK. mad. 361 uyarınca bir karar verilmesi gerektiği, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İİK. mad. 361 uyarınca, yanlışlıkla bir tarafa para tevdi olunduğu anlaşıldığında, para başkaca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınabileceğinden, davacı tarafından icra dairesi aracılığıyla ödenen paranın tahsili istemi yoluna gidilmesi gerekeceği- Davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı-
Yargılama aşamasında icra dosyasına ödeme yapılarak dosyanın infaz edilmesi halinde, yasa gereği,  menfi tespit davasının istirdada dönüşeceği-  Asıl davada davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilerek ödenen bedelin istirdaden davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesiyle birlikte, diğer itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı- İcra kefilinin de, icra kefili olarak yaptığı ödemeyi İİK. mad. 361 uyarınca geri alabileceği- Talep olmadıkça, HMK.'nın 26. maddesine aykırı olarak, faiz yürütülemeyeceği-
İİK'nun 361. maddesine göre gönderilen muhtıranın iptali istemine yönelik başvuruda bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin istemi, alacaklı bankaya ödenen paranın İİK'nun 361. maddesi gereğince başka hükme hacet kalmaksızın kendisine iadesine karar verilmesinden ibaret olup, şikayetçinin bu yönde bir talebi bulunmadığı halde, talebin aşılması sureti ile ".... haciz tarihinin ... olarak tespitine” de hükmolunması, HMK'nun 26/1. maddesi hükmüne aykırı olup, mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Borçlunun icra dosyasına dosya borcunu ihtirazi kayıtla ödemesinin iade talebine dayanak olamayacağından, borçlunun ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabileceği-
Şikayetçinin icra müdürlüğünün haciz müzekkeresinin iptali ile bu icra müdürlüğünce dosya alacaklısına ödenen para ile dosyaya haciz nedeniyle gelen paranın iadesine yönelik talebi yönünden icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine işbölümü dolayısı ile gönderme kararı vermesi gerekirken "davanın reddi" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi halinde şikayeti konusuz kılmayacağı, her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği-
Üçüncü kişi tarafından yanlışlıkla yapıldığı iddia edilen ödemenin iadesi yargılamayı gerektirdiğinden, üçüncü  kişinin bunun bir istirdat ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasında ileri sürülebileceği- İİK'nun "fazla verilen paranın geri alınması"na ilişkin 361. maddesinin uygulanabilmesi için icra dairesince "borçludan" tahsil edilmiş bir para mevcut olması gerektiği-
Yargılama sırasında davacı icra dairesine ödediği parayı tahsil etmiş olduğundan istirdat istemi konusuz kalmış ise de, davalı alacaklının her zaman alacağının tahsili için dava açma hakkı bulunduğundan davacının bu hukuki baskıdan kurtulmak amacıyla menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunacağı, ödeme emrine itiraz süresinin geçip geçmemesi ve dolayısıyla takibin kesinleşip kesinleşmemesi hukuki yarar bakımından sonucu etkilemeyeceği- Hukuki yarar dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği-