Borçlular vekiline usulüne uygun olarak duruşma davetiyesi tebliğ edilmemiş olup, duruşma gününden haberdar olmadığı halde duruşmaya gelmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin HMK'nun 150/1. maddesindeki koşullar oluşmadığından isabetsiz olduğu-
Davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için, öncelikle davanın taraflarının usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmelerinin gerektiği, usulüne uygun şekilde davet edildikleri hâlde, tarafların duruşmaya gelmemeleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmeleri hâlinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği- Dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç aylık süre geçmesine rağmen yenilenmesi talep edilmeyen dava, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacak ve mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek kayıtların kapatılacağı- Çıkarılan tebligatın, üzerinde yer alan mernis adresinin altında el yazısı ile “Diğer adres: M..... K1 Tipi Ceza İnfaz Kurumu BOLU” yazılmışsa da duruşma gününün davacıya (mernis) ev adresinde tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu; bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nun 150/5. fıkrası gereği işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı, o halde mahkemece, davacının işlemden kaldırılan davayı usulüne uygun olarak yenilemediği gözetilerek onun yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Harcın tamamlanılması için süre verilip sonuçları ihtar bildirilmeyen dosya yönünden de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bilirkişi raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde "kesin bir görüş" bildiriminde bulunulmadığı görülmediğinden, bilirkişi raporunda yer alan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanmasının zorunlu olduğu; takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup, bu iddiayı ispat külfetinin de alacaklıya ait olduğu- Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen rapor içeriğine göre borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacının, 02.02.2016 tarihli celseye mazeret dilekçesi sunduğu, mahkemece mazeretinin kabul edildiği ancak, duruşma gününü UYAP’tan öğrenmesine karar verildikten sonra, bir dahaki celseye gelmeyince, davanın, üçüncü kez takipsiz bırakılması nedeniyle, açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacının UYAP ortamından duruşma gününü öğrenmesi şeklinde bir talebi olmadığından ve HMK’da UYAP’tan duruşma gününü öğrenme şeklinde bir usul hükmü bulunmadığından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Kat malikleri kurulu kararına dayalı mantolama işleminden kaynaklanan icra takibine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada, ana taşınmazın tek ada ve tek parsel üzerinde bulunduğu ve kat irtifakı kurulu olduğu anlaşıldığından, olayda Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanacağı- Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi uyarınca, bu kanundan doğan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince çözümleneceği-