Borcun sebebinin, takip talebi ile ödeme emrinde gösterilmediği anlaşıldığından, mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğu- Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olmasının, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden bu talepte bulunmasında hukuki yararı olduğu-
Şikayete konu ücret farkı alacak kalemlerinin her birinin faiz başlangıç tarihi dayanak hükümde belirlenmiş olduğuna göre, faiz başlangıç tarihlerinden itibaren birer yıllık devreler halinde ve devre başlarındaki faiz oranları esas alınarak faiz hesabı yapılması gerektiği-
İcra emrinin alt kısmında "masraflarla birlikte ödenecek tutar" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı içeren yazının İcra İflas Kanunu'nda yerinin yoksa da bu ibarenin icra emrinin (ya da takip talebinin) iptalini gerektirmeyeceği-
Alacaklının, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olduğu ve buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerektiği- Kamu düzeni ile ilgili bu hususun takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerektiği-
Takip talebinde olmayıp ödeme emrinde yer alan "borcunuzu hemen öderseniz" başlığı ve altında yapılan hesaplamanın ödeme emrinden çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin, İİK'nun 60. maddesi ve İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olup, anılan hükümlere aykırı olarak ödeme emrine herhangi bir ibarenin eklenmesi mümkün olmadığından, mahkemece, matbu olarak düzenlenmesi gereken ödeme emrine eklenen "..."borcunuzu itiraz süresi içerisinde öderseniz takip toplam...TL ödemeniz gerekmektedir"... kısmının ödeme emrinden çıkartılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın hüküm fıkrasının 4 no'lu bendinde müşterek çocuk için 2003 yılı sonuna kadar yani 31.12.2003 tarihine kadar aylık 300.000.00TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bu nafakanın 31.12.2003 tarihinden 31.12.2004 tarihine kadar 450.000.000TL olarak tahsiline, 31.12.2004 tarihinden itibaren küçüğe ödenen 450.000.000TL iştirak nafakasının 2004 yılının TÜFE'deki artış oranına göre arttırılarak davacıya verilmesine hükmedilmiş olduğu, yani 31.12.2003 tarihine kadar aylık nafaka 300.000.00TL olarak ,bu tarihten 31.12.2004 tarihine kadar aylık 450.000.000TL olarak belirlendikten sonra 31.12.2004 tarihinden itibaren aylık 450.000.000TL iştirak nafakasının 2004 yılının TÜFE'deki artış oranına göre arttırılarak; 5 no'lu bendinde ise; davalı eş için 31.12.2003 tarihine kadar 150.000.00TL yoksulluk nafakasına, 31.12.2003 tarihinden 31.12.2004 tarihine kadar aylık 300.000.00TL yoksulluk nafakasına denildikten sonra ,bu nafakanın 31.12.2004 tarihinden itibaren TÜFE'deki artış oranı kadar artış yapılarak davacıdan tahsiline karar verilmiş olduğu- İlamda iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının 31.12.2004 tarihine kadar tahsil edilebilecek miktarları açıkça gösterilmiş, bu tarihten sonra ise; 4 no'lu bentte müşterek çocuk için yapılacak artışın 2004 yılının TÜFE'deki artış oranına sabitlendiği, buna göre 31.12.2004 tarihinden sonraki dönemlerde artış oranının 2004 yılının TÜFE'deki artış oranı olduğu ve sabit bu oran üzerinden takip tarihine kadar istenebilecek nafakanın hesaplanması gerekir. İlam hükmünün 5 no'lu bendinde eş için 31.12.2004 tarihine kadar istenebilecek nafaka miktarı da belirlendikten sonra bu tarihten itibaren TÜFE'deki artış oranı kadar artış yapılacağı şeklinde hüküm kurulduğu, bir başka anlatımla belli bir yılın TÜFE artış oranına sabitleme bulunmadığından eşin nafakası 31.12.2004 tarihinde 300.000.00TL kabul edilerek bu miktarın takip tarihine kadar TÜFE'deki artış oranlarına göre istenebilir miktarın hesaplanması gerekeceği-
Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk olduğu-
Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı vereceği-