Yetkilinin veya tüzel kişinin, o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde, vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişinin mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmaması halinde, bu hususun tebliğ mazbatasında belirtilerek tebligatın diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılabileceği- Takibin borçlu tarafından bildirilen tarihten daha önce öğrenildiği yazılı belge ile ispat edilemediğinden şikayetin süresinde olduğu gözetilerek tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- İcra takip dosyasının incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak gösterilen ve takip talebine eklenmiş olan sözleşmenin, borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın yer almadığından ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerektiği-
Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek, borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiş olup, bu tarihe göre süresinde ileri sürülen diğer itiraz ve şikayet nedenlerinin de incelenmesi gerektiği- Birleşen dosyaya ilişkin taleplerle ilgili olarak kararda hiçbir gerekçeye yer verilmemesinin de HMK'nun 297. maddesine aykırı olduğu-
Şikayetten sonra dosya borcunun ödenmiş olmasının, yapılan şikayet ihtirazi kayıt oluşturduğundan işin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı- Borçlunun takip öncesinde vefat ettiğinin anlaşılması ile mahkemece alacaklıya verilen süre neticesinde, 3 aylık süre dolmadan, mirasçılar hakkında ek takip talebinde bulunulduğu, bu hali ile yapılan talebin İİK'nun 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği ve bu aykırılığın kamu düzeni ile ilgili olduğu, süresiz şikayete tâbi olduğu- Mahkemece, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re'sen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kamu alacağı için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca tahsil yoluna başvurabileceği gibi genel haciz yoluyla takip yoluna da başvurabileceği-
Takip konusu alacağın, idari yargı konusunu oluşturduğu, bu alacakla ilgili olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı iddiası hakkında-
Adi ortaklığın kendisini oluşturan şirketlerden ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması ve ilgili yasa hükümleri uyarınca adi ortaklığın üçüncü şahıslardaki alacak ve hakları üzerine haciz konulmasının mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile adi ortaklığın alacaklı olduğu üçüncü şahıslara gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağının borçluların oluşturduğu adi şirket adına kesilmiş faturalar olduğundan, ayrıca borcun sebebinin takip talebinde belirtilmesine gerek bulunmadığı, zaten borçluların icraya itirazlarında adi ortaklığın borcundan dolayı aleyhlerine takip başlatıldığını beyan ederek borcun faizine itiraz ettiği, öte yandan; takip borçlusu şirketlere gönderilen örnek 7 ödeme emri tebligatı üzerine dayanak evrak olduğunun belirtildiği, şikayetçi borçluların, takip talebinde iş ortaklığının borcundan dolayı borçlu şirketlere karşı takip yapıldığı hususu belirtilmediğinden; takibin iptali talebine yönelik şikayetinin reddi yerine ödeme emrinin iptali kararı isabetsiz olup, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabul edilerek kararın bozulması gerekirken, takipte talep edilen alacağın adi ortaklığın borcundan kaynaklandığı belirtilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerekçesiyle kararın borçlu lehine bozulduğu-
Takip konusu yapılan bonoların tedavüle çıkarıldıktan sonra lehtar kısmının doldurulması halinde, senetlerin kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- Alacaklı tarafından takip talep tarihinde, senet asıllarını icra müdürlüğüne ibraz edilmemesi ve senetlerin kasaya alınmaması halinde takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-