Hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediğinin anlaşıldığı, o halde ilk derece mahkemesince, takip talebi ve ödeme emrinde 24.000,00 USD yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 03.06.2023 T. E: 2022/12574, K: 4216
Takip talebinde ve icra emrinde, toplam 14.860.064,98- USD alacağın tahsili istenmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmemiş olup harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığının görüldüğü, İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, anılan noksanlığın kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerekeceği-
12. HD. 23.05.2023 T. E: 2022/11281, K: 3597
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun; icra emrinde istenen alacak kalemlerinin ilama aykırılığına dayalı şikayet olup, dosya hesabına yönelik bir şikayet olmadığı, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince, başvurunun yanılgılı olarak dosya hesabını şikayet gibi değerlendirilmek suretiyle, takipten sonra işleyecek faiz yönünden bilirkişi raporu alınarak ve hesaplama yaptırılarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Takip konusu ilamda 52.525,61 TL karar harcının davalıdan tahsiline karar verilmekle birlikte “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” dair bir hüküm bulunmadığından, takip dayanağı ilamın karar tarihindeki Harçlar Kanunu hükme gerekçe yapılmak suretiyle, bu alacak kaleminin takipte istenebileceği sonucuna varılmasının hatalı olduğu- Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, takipte istenen ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik alacak kalemleri, şikayet konusu olmamasına rağmen hatalı olarak iptal edilmiş ise de, temyize gelen borçlu olduğundan, temyiz edenin sıfatı gereğince bu husus bozma nedeni yapılamadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, talebin, ilama aykırılık şikayeti olarak doğru nitelendirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekeceği-
Borçlunun, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda; somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak bir adet bono gösterilmiş olup, borçlular adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; "örnek no10 ödeme emri ve dayanak belgeler vardır", "örnek no10 ödeme emri ile bono sureti vardır" şerhinin bulunduğu, buna göre takip dayanağı bononun tasdikli örneğinin ödeme emri ile birlikte borçlulara gönderildiği anlaşılmakla şikayetin yerinde görülmediği, borçlunun, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin İİK'nın 169. maddesine dayanan borca itirazının incelenmesinde; borçlular tarafından, takip konusu senedin kredi borcunun teminatı olarak verildiğine ve senetten doğan alacağın şarta bağlandığına ilişkin senedin tüm unsurlarına atıf yapan yazılı bir belge sunulmadığı, davacı tarafından senedin teminat olarak düzenlendiği iddiasının takip dayanağı senede açıkça atıf yapan, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle teminat iddiasına dair itirazın reddi kararının yerinde olduğu-
Usulsüz tebligat şikayetine ilişkin uyuşmazlıkta, USD alacağın tahsili istenmekle birlikte, takip talebinde ve icra emrinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği, harca esas değerinin Türk Lirası olarak yazılı olmadığı görüldüğünden, kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin bu noksanlığın icra mahkemesince takibin her safhasında re'sen göz önünde tutularak takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini-
Ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklının, borçlunun mernis adresine TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebligat gönderilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi nedeniyle ödeme emri tebligatının TK'nın 21/1. maddesi gereğince yapıldığının tespit edildiği, buna göre de TK'nın 21/2. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının araştırılamayacağı, TK'nın 21/1. maddesine uygun yapılan tebliğ işlemi nedeniyle takip kesinleştikten sonra uygulanan hacizlerin de usulüne uygun olduğu- Borçlunun icra mahkemesine başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü ve aşamalarda tekrar ettiği, İİK'nın 58. maddesine dayalı olarak takip dayanağı belgenin takip dosyasına sunulmadığına ilişkin şikayetinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince incelenmemesi isabetsiz ise de; söz konusu iddia İİK'nın 16. maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresine tabi olmakla, usulüne uygun olduğu kabul edilen 10.5.2018 tarihli ödeme emri tebliğine göre 06.01.2021'de yapılan şikayetin süresinde olmadığı anlaşıldığından bu husus bozma sebebi yapılmamış olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi gerekeceği-
İcra kefili yönünden yasal faiz uygulanması iddiası dava dilekçesinde yer almayıp istinaf dilekçesi ile ileri sürülen bu iddianın dinlenilemeyeceği, takip tarihinden sonrası için değişen oranlarda faiz uygulanabilmesi için, talep edilen faiz oranının, takip tarihi itibariyle, nitelik olarak kanuni, ticari faiz gibi belirli bir faiz oranına denk olması gerektiği, somut olayda denk gelmediğinden bu durumda itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerektiği-
Takip talebinde yabancı para alacağının ve yabancı para cinsinden işlemiş faizin TL karşılığının gösterilmediğinin anlaşıldığı, takip talebindeki bu noksanlığın kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği, o halde mahkemece takipte yabancı para cinsinden istenilen asıl alacak ile işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-