Kesinleşmiş ilama uygun icra emri gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı- HGK’nın 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında benimsendiği üzere, ilamlı takipte, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olduğu ve ilamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile genişletilip değiştirilemeyeceği-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olduğu- Bu noksanlığın kamu düzeni ile ilgisi olup, takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerekeceği-
Somut olayda; alacaklı vekilince 18.03.2021 icra müdürlüğüne sunulan takip talebiyle 47.177.327,13 Euro ve 8.239.255,31 TL üzerinden takibe başlandığı, 18.03.2021 tarihli icra emrinde de aynı miktarların tahsili istenmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği gibi, harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığı, daha sonra alacaklı vekilinin talebi ile 16.04.2024 tarihli icra emrinde ise yabancı para alacağının TL karşılığının gösterildiği, aynı takip dosyası üzerinden İİK 58/3'e göre 18.03.2021 ilk takip talebi iptal edilmediği sürece ayakta olduğu ve borçlu tarafından şikayet dilekçesinde iptali istenen icra emrinin 18.03.2021 tarihli icra emri olduğu ve bu icra emrinde de yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği- İlk derece mahkemesince, 18.03.2021 tarihli takip talebi ve icra emrinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden 8.239.255,31 TL talep edilmiş ise de; esas hükmün fer’isi niteliğinde olan bu alacak kalemleri kural olarak ilamın bölünmezliği ilkesi nedeniyle bütün olarak icrası talep edilebilecek olup asıl alacaktan ayrı, fer’i nitelikteki alacakların takibe konu edilmesi mümkün olmadığından, kamu düzeni ile ilgili olan İİK’nun 58. maddesi gözetilmek suretiyle, 18.03.2021 tarihli takip talebinde 47.177.327,13 Euro yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin tümden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli olarak açılan davada, davalıların (borçluların) "inançlı temlik nedeniyle mülkiyet iddiasına" dayanarak davaya karşı koydukları anlaşıldığından, davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğunun ve ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğinin kabulü gerektiği-
İtirazın iptali davasının takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olduğu ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olduğu belirtildiği, bu anlamda borcun sebebinin gösterilmemesinin usule aykırı olduğu-
06.10.2018 tarihli Resmi Gazete'de Yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in kira uyuşmazlıklarında uygulama alanı-
Uyuşmazlık, örnek 14 takipte tahliye emrinin iptali talebine ilişkin olup temyiz kesinlik sınırının tespiti açısından bir yıllık kira bedelinin dikkate alınacağı, 1 yıllık kira bedelinin 138.000,00 TL olduğu, somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, İİK.'nun 364. maddesinde belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyetinin olmadığı-
Uyuşmazlık Örnek No 4-5 icra emri ile 1.167.385,39 TL'nin tahsiline ilişkin icra takibinde davacının takibin faiz kalemlerindeki fazla kısımların iptali istemine ilişkin olup, faiz kalemleri toplamının 45.186,33 TL olduğu, somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, Kanun'da belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyetinin olmadığı-
Uyuşmazlık tahliye taahhüdüne dayalı Örnek No:14 tahliye emrine ilişkin olup, tahliye taahhüdü verilen taşınmaza ilişkin yazılı kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 2.415,00 TL, yıllık kira bedelinin de 28.980,00-TL olduğu, bu haliyle Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile ihtilaf konusu miktarın temyiz kesinlik sınırının altında olduğunun tespit edildiği, somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, Kanun'da belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyetinin olmadığı-
İlk Derece Mahkemesince, UYAP’a kayıtlı ilk takip talebinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı gösterilmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-