Alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi "yabancı para" olarak (USD) istediği ve  yabancı para üzerinden istenen toplam alacağın TL karşılığını (İİK. mad. 58/3) gösterdiği anlaşıldığından, seçimlik hakkını "fiili ödeme günündeki kur" üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığının kabulü gerektiği- Bu durumda  alacaklının, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 s. K. mad.  4/a gereğince, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi talep edebileceği- 
İİK. mad. 62 gereğince takibin durdurulmuş olmasının, 4077 s. Kanun'un 10. maddesinden kaynaklanan şikayet ile İİK. mad. 58'den kaynaklanan şikayetin incelenmesine engel olmadığı- Şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olmasının da şikayetlerin incelenmesine engel olmayacağı-
9 adet faturaya dayalı olarak başlatılan takipte, ödeme emri tebligatına dair mazbatada "ödeme emri ve dayanak sureti" şerhinin yer aldığı, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı mazbatasında, dayanak belgelerin eklendiğine dair şerh bulunmadığından bahisle ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu-
Alacaklının tabiiyetinde bulunduğu Hindistan ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olmadığı, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kurum üzerine düşen denetim ve inceleme görevini makul bir süre içerisinde yerine getirerek ödeme emirlerinin dayanağı olan Kurum alacağını iptal ettiği gibi davanın açılmasına hukuka aykırı bir işlemi ile neden olmadığından avukatlık ücreti ile sorumlu tutulamayacağı-
Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, harcın ve masrafın eksik yatırıldığının şikayet konusu yapılması halinde mahkemece, icra müdürlüğünce eksik harç ve masrafın tamamlanması konusunda alacaklılara süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği-
Alacaklının herhangi bir belgeye dayanmaması halinde, takip dayanağı belgenin bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunluluğunun olmadığı-
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, mahkemece, borçlunun faize itirazı hakkında 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince, takip dayanağı bononun vade tarihinden takip tarihine kadar, devlet bankalarından o yabancı para için açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödedikleri en yüksek faiz oranları sorularak tespit edildikten sonra bilirkişiye hesaplama yaptırılarak, alacaklının talep edebileceği işlemiş faiz miktarı saptanmalı, takip tarihinden sonrası için işleyecek faizin nitelik ve oranı da belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verileceği-
Davacı tarafından takip talebi ile birlikte takip dosyasına sunulan, takip talebinin eki niteliğindeki belgede, talep edilen 5.075,00 TL alacağın 2.670,00 TL'lik kısmının asıl alacak, 2.404,00 TL'lik kısmının işlemiş faiz olduğunun belirtilmesine rağmen, takip talepnamesinde ve ödeme emrinde talep edilen toplam 5.075,00 TL alacağın asıl alacak olarak yazılmasına yanlış anlam yüklenerek işlemiş faiz talebinin reddine karar verilemeyip davalı tarafça, dava tarihinden önce icra dosyasına yapılan 2.600,00 TL'lik ödemenin de dikkate alınması gerektiği-