Tesbit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine Kadastro Yasası’nın 714. maddesine göre tutanak düzenlenerek komisyonca tesbit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya kadastro mahkemesi kararıyla tesbit dışı bırakılması hallerinde kadastro komisyonu ve mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belli olduğundan bu kararların kesinleştiği tarihte tesbit dışı bırakma işleminin kesinlik kazanacağı ve bu tarihin mülk edinme zamanının ve zilyetliğin başlangıcında esas alınacağı–
Kural olarak çay (dere) yataklarının zilyedlik yolu ile kazanılamayacakları, ancak çayın terk ettiği alanın zamanla tarım arazisi haline dönüşmesi veya taşlık ve çalılık olup da ihya yakut imar edilmeleri halinde, tescil davasına konu olabilecekleri-
Bilirkişi Kurulunun kıyaslamada gözönünde tuttuğu komşu taşınmazların, kadastro çalışmaları sırasında tarım dışı arazi niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı, taşınmazın gölet suları altında kalmadan önceki dönemde davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile ekonomik amacına uygun olarak tasarruf edilip edilmediği belirlenmediği gibi, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyedlik yolu ile edinilecek yerlerden olup olmadığının da belirlenmediği, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davanın Hazineye karşı kanıtlandığının kabul edilemeyeceği, tüm bu yönler gözönünde tutularak, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Satın aldığını ileri sürdüğü taşınmaz üzerine herhangi bir şey dik- memiş, yalnızca mevcut zeytin ağaçlarının bakımını yapmış olan da-vacı yararına temliken tescil koşulları oluşmuş olmayacağı-
Terk edilmiş yolların, yirmi yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği taktirde iktisap edilebileceği-
Maki Tefrik Komisyonunca, orman sınırlama hattının dışına çıka-rılan bir yerin “orman” sayılmayacağı, böyle bir yerin maki işlemi kesinleştiği tarihten itibaren MK. 713/I (ve 3402 s. Kadastro Kanunu’nun 17) maddesinde belirtilen koşullar altında kazanılabileceği-
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve menfaati umuma ait kamu mallarından sayılan akarsu ile yataklarının, etrafındaki arazi sahipleri ile kamunun su ihtiyacını karşılamak üzere aktif olarak kullanıp ve yararlanmalarını sağladığı sürece, özel mülkiyete konu olamayacakları, ancak suları kendiliğinden kuruyan, çekilen veya yatak değiştiren akarsuların doğal nitelikleri sonucu kazandıkları kamu malı nitelikleride son bularak medeni hukukta düzenlenmiş özel mülkiyet konusu olabilecekleri-
Tesbit dışı bırakılan bir yerin M.K.nun 639/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17 madde hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, tesbit dışı bırakma işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla bir süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesinin gerekeceği-
Uzun süreli ve çekişmesiz fiili zilyedliğin, mirasçılar arasında taksimin karinesi olduğu, satış iyiniyetli olmasa bile tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyedlik bulunması halinde, taşınmaz edinme koşullarının oluş-muş sayılacağı- MK. 713’de “iyiniyet” ilkesine yer verilmemiş olduğu-
Kadastroca tesbit dışı bırakılmış bir yerin MK.’nun 713/I ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca tapuya tescili için, tesbit dışı bırakma işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar, 20 yıldan fazla süre ile, yasada belirtilen koşullar altında bu yere tasarruf edilmiş olması gerektiği-