Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yerin kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle iktisap edilebilmesi için tespit dışı bırakma işleminin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada öngörülen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekeceği–
Kaçak ve yitik kişilerden hazineye kalan yerlerin satış, dağıtım veya benzeri yollarla nitelikleri değiştirilmedikçe kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla iktisap edilmesinin mümkün olmadığı–
Bir yerin mera olarak kabulü için ya mera tahsis kararı ve kaydının bulunması veya kadimden beri mera olarak kullanıldığının sabit olması gerekeceği–
Olağanüstü zamanaşımı nedenine dayalı tescil davalarında sadece kesinleşen orman kadastro sınırları esas alınarak taşınmazın niteliğinin belirlenemeyeceği, dava konusu yerin öncesinin ne olduğunun resmi belgeler uygulanarak saptanması gerekeceği–
Kumlukların zilyetlikle iktisap edilemeyeceği–
Aktif ırmak yatağı içinde kalan yerlerin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı– Ecrimisil ödeyen kişinin asli zilyet olarak kabul edilemeyeceği ve fer’i zilyetliğin iktisabı sağlamayacağı–
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.02.1997 t., 1996/8-768 E., 1997/100 K ve 18.02.1998 t. 1998/8-15 E.- 129 K. sayılı kararlarına göre kadastro gören yerlerde tespit dışı bırakılan taşınmazlar için tespitin kesinleştiği tarih ile tescil davasının açıldığı tarih arasında 20 yıllık kazandırıcı süre dolmadıkça tescil davasının dinlenemeyeceği-
Şahıslar arasındaki mülkiyetin aktarılması davalarında husumetin kayıp malikine, malik ölü ise mirasçılarına, mirasçı bırakmadan ölmüş ise hazineye yöneltilmesi gerekeceği–
Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinde, mülkiyet hakkının koşulların oluştuğu tarihte doğacağı–
İştirak halinde mülkiyete konu taşınmazın tescili için açılan davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine atanacak temsilci ile davanın sürdürülmesi gerekeceği–