Davalının dava tarihinde hükümlü olarak ceza evinde olması nedeniyle davalının vesayet altına alınıp alınmadığı araştırılarak, vesayet altına alınmış ise tebligatların vasisine yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra müteakip işlemlerin buna göre sürdürülmesi gerekirken, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 184, 186 ve 150. maddelerinin açık ve emredici hükümlerine rağmen davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı tanınmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, sözlü yargılama için duruşmaya davet edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalının savunma hakkının kısıtlanmaması için, HMK.'nun 186. madde hükmüne göre taraf vekillerine usulüne uygun, HMK. 147'de belirtilen ihtaratı içerir davetiye tebliğ edildikten sonra sözlü yargılama aşamasına geçilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece ........ tarihli duruşmada sözlü yargılama için duruşma gün ve saati tayin etmeksizin diğer davalının yokluğunda davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar verildiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalıların savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece; tahkikatın bitiminden sonra taraflara sözlü yargılama ve hüküm için HMK mad. 186 gereğince yeni duruşma günü verilmeden, bu konuda meşruhatlı davetiye göndermeden, sözlü yargılamada bulunulması ve hüküm verilmesi için yeni duruşma günü belirlenmesini talep etmedikleri hususunda açıkça beyanları alınmadan, HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, davacı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde usul kurallarına uyulmaksızın, esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılıkların tek başına bozma sebebi olacağı-
6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalının savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yerel mahkeme hakimi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. madde hükmünü dikkate almayarak taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı vermeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 184. ve 186. maddelerinin emredici ve açık hükmünü uygulamadığı-
Davalı kadının birleşen boşanma dava dilekçesi davacı-davalı erkeğe tebliğ edilmemiş olduğundan birleşen dava yönünden usulünce dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan hüküm kurulmasının, hukuki dinlenilme hakkına (HMK m.27) aykırılık teşkil ettiği-
Davacının dava dilekçesi davalı kadına tebliğ edilmediğinden dolayı usulünce dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ve yasada öngörülen şekilde ön inceleme ve tahkikat duruşması yapılmaksızın hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK m.27) ihlal ettiği-