15.09.2014 olan son haciz tarihi itibarı ile uygulanması gereken İİK.'nun 106. maddesinde; alacaklının, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceğinin, İİK. nun 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse, o mal üzerindeki haczin kalkacağının düzenlendiği, alacaklının satış talebinin, ferdileştirmeden sonra 01.02.2016 tarihinde yapıldığı görülmekle, hacizlerin İİK.'nun 106-110 maddeleri gereğince düştüğü anlaşıldığından, mahkemece,şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, borçlunun alacaklı konumunda olduğu icra dairesi dosyası üzerine konulmuş olup, İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun bu takip dosyasındaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanun'da taşınmaz üzerine konulan haczin ihyası şeklinde bir müessesenin mevcut olmadığı- Hal böyle olunca, mahkemece sadece şikayetin kabulü ile yetinilmesi gerekirken, taşınmaza haciz işletilmesine yönelik hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Haciz konulan takip dosyasında, yapılan tahsilat ile para istenebilir hale geldiğinden, bu tarihten itibaren şikayet tarihine kadar altı aylık paranın celbi süresinin dolmadığı görülmekte olduğundan; mahkemece, şikayet süresinin, haczedilen paranın istenebilir hale geldiği tarihten itibaren şikayet tarihine kadar dolmamış olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği- İİK'nun "paraya çevirme" başlığını taşıyan 106. ve devamı maddelerinde taşınır ve taşınmaz malların satış usulünün düzenlenmiş olduğu- Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağının, taşınır hükmünde olduğu-
Alacaklının haczedilen taşınır malın satışını altı ay içerisinde istemek zorunda olduğu, aksi halde İİK. mad. 110 uyarınca taşınır mal üzerindeki haczin kendiliğinden düşeceği- Haczedilen mal hakkında İİK. mad. 97/8 gereğince istihkak davası açılır ise, satış isteme süresinin işlemeyeceği- Süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan, hacizlerin halen geçerli olup, işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK'nun madde 106’ya göre, alacaklı haczedilen taşınır malın satışını altı ay içerisinde istemek zorunda olduğu, aksi halde İİK'nun madde 110’a göre taşınır mal üzerindeki haczin kendiliğinden düşeceği- Ancak haczedilen mal hakkında, İİK'nun madde 97/8 gereğince istihkak davası açılır ise, satış isteme süresinin işlemeyeceği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmeyeceği- Bir başka anlatımla icra müdürlüğünün takdir hakkını kullanarak kıymet takdiri yapılmamış olması ya da bir başka sebeple satış talebini reddetmesinin düşünülemeyeceği-
Tasarrufun iptaline ilişkin ilamın, davada taraf olmayan üçüncü kişiler ... ve ... yönünden sonuç doğurmayacağının açık olduğu- Öte yandan 17.07.2014 tarihinde alacaklının talebi ile konulan haczin, yeni bir haciz niteliğinde olup, şikayetçi üçüncü kişilere ait hisse üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Alacaklının satış talebinden vazgeçmiş olmasının alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyip borçlunun talebi, süresinde satış istenmediği gerekçesi ile hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, harca tâbi olmadığı-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği, iki yıllık sürenin başlangıcının, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı (keşif) tarihi olduğu- Satış tarihi itibariyle 2 yıllı sürenin geçip geçmediğinin re'sen nazar alınacağı- Satış isteme sürelerinin haciz tarihi itibariyle yürürlükte olan kanuna göre hesaplanacağı- Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılacağı- Satış talebi yapıldığında, icra müdürünün, alacaklıdan, satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerektiği, icra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, haczin kalkacağı (İİK.mad 110)- Satış talebinin hak düşürücü süreler içinde yapılıp yapılmadığının re'sen gözetmesi gerektiği- Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın şeklen varlığını sürdüren haczin İcra İflas Kanunu'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratacağı ve ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olan bu husunun gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görev olduğu- İhale konusu menkullerin, 09/04/2012 günü haczedildiği, alacaklının 18/09/2012 tarihinde satış talebinde bulunduğu, satış avansının ise 16/09/2013 tarihinde yatırıldığı yani, haciz tarihinden itibaren bir yıl olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılarak satış talebinde bulunulmadığı, satış avansının bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 16/09/2013 tarihinde yatırıldığı anlaşıldığından, ihale konusu menkuller üzerindeki haczin düşmüş olduğu ve bu nedenle mahkemece, İİK mad. 110 gereğince, anılan taşınırlar üzerindeki haczin kalktığı hususu dikkate alınarak, geçerli bir haciz olmaksızın ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtikten sonra yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-