3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinde KDV’nin istisnaları düzenlenmiş olup, bu maddenin 4. fıkrasının (r) bendinde ise, kurumların aktifinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin, KDV’den istisna olduğunun düzenlendiği, sermaye şirketleri de kurum kavramı içerisinde yer almakla (5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu m.1/a), anılan yasal düzenlemede yer alan istisna hükmünün, sermaye şirketlerinin borçlarına karşılık taşınmazlarının cebri icra yoluyla satılması halinde uygulanacağı-
Taşınmazlar, şikayetçi ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin yatırılmaması üzerine, İİK'nun 133/1. maddesi uyarınca ihale kararı geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek suretiyle tamamlayıcı ihale ile satılmamış olduğundan, başka bir anlatımla, yeni bir satış kararına dayalı olarak 1. ve 2. satış günü belirlenerek ayrı bir ihale ile satıldığından, ilk ihale alıcısı olan şikayetçinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğunun bulunmadığı-
İhale alıcısının ihale bedelini nakden ödemesi yerine teminat mektubu vermesi ödeme sayılmadığından mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğüne ihalenin kaldırılması yönünde emir vermesi gerekeceği-
İki ihale bedeli arasındaki farktan dolayı uğranılan zararın tazmini-
İİK. mad. 133 gereğince, ihale kararının kaldırılmasına karar verme yetkisi satış memurluğuna ait olup, satış memurluğunun bu hususta vereceği karara karşı sulh hukuk mahkemesine yapılacak şikayet üzerine mahkemece karar verilebileceği ve henüz satış memurluğunca, bir karar olmadığı halde mahkemece hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğünce, İİK'nun 133. maddesi uyarınca yapılan satışta tek satış günü tayin edilmesi gerekirken iki satış günü tayin edilmesi nedeniyle yapılan ihalenin yeni bir ihale olacağı, ilk ihale alıcısının iki ihale arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı-
Taşınmaz kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içerisinde parayı vermezse, ihale kararı icra müdürü tarafından kaldırılacağı teminat akçesi alıcının fıkra gereğince mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulacağı ve buna göre, ihaleyi fesih yetkisi icra müdürüne ait olup, icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilemeyeceği- İİK'nun 134/5. maddesinde, ihale bedelinin nakden ödenmesi gerektiği hüküm altına alınmış olmasına rağmen takip dosyasında teminat akçesi karşılığı alınan kesin teminat mektubu icra müdürlüğünce satış bedelinden düşüldüğünden ve her zaman nakte çevrilebileceğinden ihale bedelinin tamamının süresi içerinde alacaklı tarafından nakden yatırıldığının kabul edilmesi gerektiği-
Şikayetçi haciz alacaklılarının sair şikayetleri ile birlikte KDV oranı %1 olarak gösterilmesi gerekirken açık artırma ilanında KDV oranının %18 olarak gösterildiğini iddia ederek ihalenin feshini talep ettiği, istemin reddine karar verildiği anlaşıldığından, ihale konusu malın KDV oranının satış ilanında olması gerekenden fazla gösterilmesi ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyeceğinden bu durum ihalenin feshi nedeni olduğu- İhaleye konu olan bağımsız bölümün alanı itibariyle, ihalenin %1 KDV oranı yerine %18 KDV oranı üzerinden yapılması ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyeceğinden bu durum anılan taşınmaz yönünden başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğundan şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği -
Her ne kadar, satış memuru, İİK'nun 133. maddesine göre satışın düşürülmesine ilişkin verdiği karardan kendisi dönemezse de, sonradan verilen kararın yerinde ve mahkemenin denetiminden de geçmiş olduğu dikkate alındığında, salt bu nedenle memur kararının iptaline karar verilemeyeceği-
İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacağı- İhale farkının ve temerrüt faizinin ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunacağı ve bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunacağı- (İİK. m.133,II). ve bu düzenleme uyarınca iki ihale bedeli arasındaki farkın ve temerrüt faizinin tahsili için, alacaklının alıcıya (veya alıcılara) karşı dava açmasına veya icra takibi yapmasına gerek olmadığı- İki ihale bedeli arasındaki farkın ve temerrüt faizinin tahsili için İİK. m. 133,II c.2 deki "dairece tahsil olunur" hükmü uyarınca icra dairesi yada satış memurluğundan ilgililerin de talepte bulunabileceği-