İki tarafa borç yükleyen (karşılıklı taahhütleri içeren) sözleşmelerin -«avukatlık ücret sözleşmesi», «satış sözleşmesi», «satış vaadi sözleşmesi», «kat karşılığı inşaat sözleşmesi», «eser sözleşmesi», «kira sözleşmesi», «nakliye sözleşmesi» vb. sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, bunlara dayalı olarak yapılan takiplere borçlular tarafından itiraz edilmemesi ve alacaklının icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılmasını» istemesi halinde, icra mahkemesince «itirazın kaldırılması talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Takip dayanağı alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsil edilebildiği durumlarda, bu alacağın İİK’na göre icra dairelerinde takibe konulmuş olması ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, alacaklının icra mahkemesinden «itirazın kaldırılması»nı isteyemeyeceği–
Bonoya dayanan takiple ilgili olarak mahkemece verilen itirazın iptali kararında hükmolunan tazminat için ticari faiz değil, yasal faiz istenebileceği–
Tapu kaydına göre yüz bağımsız bölümün kat irtifakının kooperatif adına kayıtlı olduğu, ferdi mülkiyete geçilmediği durumlarda Kat Mülkiyeti Kanununun 37/son maddesinin uygulanamayacağı–
Tüm zorunlu şekil (geçerlik) koşullarını içeren ve süresinde bankaya ibraz edilmiş olan «çek»lerin, İİK 68/I’de öngörülen belgelerden sayıldığı–
«Müfettiş raporu»nun, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Borçlunun bankaya yaptığı ödemelerin, banka tarafından öncelikle teminatsız banka alacağına mahsup edilebileceği–
Ticari alacaklarda reeskont (şimdi; avans) faiz oranının kademeli olarak hesaplanması gerekeceği–
İtirazının kaldırılması istemli davada yargılamanın her aşamasında icra inkar tazminatı istenebileceği-
Ödenmeyen SSK. primlerinden, kamu kurum ve kuruluşlarının -muhasebe müdürü, sayman, hesap işleri müdürü, belediye başkan vb. gibi- üst düzey yöneticilerinin, kurumları ile birlikte müteselsilen sorumlu oldukları–