Takip konusu yapılan toplam alacak içerisinde «işlemiş faiz»de bulunması halinde icra mahkemesince «faize faiz yürütülemeyecek şekilde takibin sürdürülmesini sağlayacak biçimde» karar verilmesi gerekeceği–
Borcun mahiyetinden aksi anlaşılmadığından alacaklıya yapılan ödemeden müşterek borçluların birbirine eşit birer hisseyi üzerlerine almaya mecbur olduğu ve hissesinden fazla ödemede bulunanın diğerine rücu hakkına sahip olduğu ve rücu belgesine dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yapabileceği-
SSK’nun ödenmeyen prim borçlarından, şirketlerin «üst düzey yöneticileri»nin şirketle birlikte müteselsilen sorumlu oldukları-
Müteselsil borçlulardan her birinin, kendi ödediği kısım için diğer borçluya rücu amacı ile genel haciz yolu ile takip yapabileceği ancak kendisinin kefil olduğu bonoya dayanarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapamayacağı-
«Müstahsil makbuzu»nun, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
İşyerinin devri halinde eski işverenin kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz borçlarından aynı zamanda yeni işverenin de müteselsilen sorumlu olduğu-
İnkâr tazminatının tahsili için kararın kesinleşmesinin gerekmediği–
Tanzim tarihi bulunmadığı için adi senet niteliğindeki bonodaki alacağın, alacağın temliki yoluyla başkasına devredilebileceği (kambiyo senetleri için geçerli olan «ciro» yoluyla alacağın devredilemeyeceği)-