Borçlu tarafından yapılan kendisine ait taşınmazlara, araçlara ve işyerine ilişkin satış (devir) işleminin ‘alacaklılara zarar verme kastıyla’ ve ‘borçlarını ödememek için’ mi ve ‘gerçek değeri ile’ mi yapıldığının ayrıca ‘borçlu şirket yetkilisinin alacaklıya zarara sokmak kastıyla gerçek olmayan borcu hakkında ikrarda bulunan aleyhine muvazaalı icra takibi yatırıp yatırmadığı’nın –varsa tarafların ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırarak ve satın alan kişinin ödeme (parasal) gücü hakkında zabıta araştırması yaptırarak- sonucuna göre (sanıkların) hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
3. kişinin açtığı istihkak davasında, "şikayet" istemi sonucunda eldeki davanın konusu olan mallar üzerindeki haciz işlemi iptal edilebileceği, görülmekte olan istihkak davası da konusuz kalacağı için mahkemece "şikayet" isteminin sonucunun bekletici sorun yapılması gerekeceği-
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde bile bu durumun, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağı-. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, "haczin kaldırılması istemi"nin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği, icra mahkemesince bu konuda yapılan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, tescil davasının sonucu beklenip, "istihkak davası" şeklinde nitelendirme yapılarak şikayetin kabulü ile "haczin kaldırılması" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- 
İflas içi konkordatonun tasdiki davası sonucunda verilen kararın temyiz incelemesinin Yargıtayda duruşmalı olarak incelenemeyeceği- Davacı müflis ile müdahil temlik alan arasındaki kayıt kabul davasının, konkordatonun tasdiki davasını etkileyeceği-
Aynı konuda genel mahkemede açılan menfi tespit davasının, icra takip hukukunun kendisine özgü şekli yapısı nedeniyle ve alacaklının alacağına biran önce kavuşmasını engelleyici niteliği dolayısıyla, görülmekte olan şikayet bakımından bekletici mesele olarak da kabul edilemeyeceği-
Kamu alacağından dolayı açılan 6183 s. K. uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekeceği- Borçlu tarafından kendisine gönderilen ödeme emrinin iptali için vergi mahkemesinde dava açılmış olması ve bu konuda verilen kararın henüz kesinleşmemiş olması halinde, verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Davacının ölen eşinin (kocası) babasının ismini değiştirilmesi, babalık davası niteliğinde olup; talep yönünden görevli mahkemenin Aile mahkemesi, annesinin adının değiştirilmesinin nüfus sicilinde ana isminin düzeltilmesi niteliğinde olup; bu talep yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece, babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi; babalık davasında, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın bekletici sorun yapılması, ana adının değiştirilmesi davası bakımından ise gösterdikleri takdirde tarafların delillerinin toplanması, birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasında, genel kurulun iptaline ilişkin açılan davanın neticesinin beklenmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasında, genel kurulun iptaline ilişkin açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiği-