Hukuk hakimi ceza davasında verilecek mahkumiyet kararı ile bağlı olup, beraat kararı verilmesi halinde ise ceza hakiminin sabit kabul ettiği olgularla bağlı olduğu, bu nedenle davalı hakkında sahtecilikle ilgili açılan ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasının görülebilirlik şartlarından birisinin "alacağın varlığı" diğer söyleyişle "tasarrufta bulunan kişinin borçlu olması" bir diğeri de "alacağın aciz vesikasına bağlanmış olması" olduğu; bu özelliği nedeniyle aciz nedenine dayalı tasarrufun iptali davasında davalı 3. kişinin "aciz belgesine dayanan alacağın gerçekte olmadığını" iddia ve ispat edebileceği, çünkü bunun dava şartlarından olduğu, eğer tasarrufta bulunanın, alacaklıya gerçek bir borcu olmadığı iddia ediliyorsa, bu durumda tasarruf sahibinin "borçlu sıfatı"nın çözümlenmesi gerektiği, bu nedenledir ki 3. kişi davalının 'borcun gerçek olmadığı' iddiasının ve 'muvazaanın varlığı' yönündeki savunmasının mahkemece incelenmesi gerektiği, eğer gerçek bir borç yoksa alacak da söz konusu olmayacağından, iptal davasının dinlenmesinin mümkün olmayacağı, tasarrufun iptali davalarında alacaklıya, alacağını tahsil olanağı sağlanırken, bu alacaklının alacağının şeklen varlığını değil, gerçekliğinin amaçlandığının gözardı edilmemesi gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında, mahkemece 'davalılar tarafından açıldığı bildirilen menfi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması' gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-ne ilişkin davada davalılar hakkında açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle açılan menfi tespit davası sırasında, davacı hakkında elektrik hırsızlığı nedeniyle ceza davası açılmış ve dava derdest ise, ceza davasının bu dava için bekletici sorun yapılması gerektiği-
Davalı aleyhine sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan dava bulunduğu ve halen derdest olduğundan; TBK. mad. 74 gereğince ceza davasının sonucunun beklenilmesinin gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu haciz tutanağı incelendiğinde 4 adet büyük baş hayvanın yanı sıra bir adet süt sağma makinesinin de haczedildiği ve üçüncü kişinin bunların tamamına-
Takip dosyasına konu bono bakımından menfi tespit davası bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği- Sahte senet tanzim etmek suçundan dolayı açılan ceza davalarının bekletici mesele yapılacağı-
Davalının, kağıda attığı imzanın üst tarafının aleyhine doldurulup, borçlandırıldığı yönündeki savunması, uyuşmazlığın itimadi muameleden doğması ve açığa imza atılmak suretiyle tanzim olunan senedin anlaşmalara aykırı biçimde doldurulduğu usulen ve yasal delillerle kanıtlanmaması sebepleriyle dikkate alınmayacağı- Yazılı delil karşısında tanık dinlenilmesine ilişkin istem karşı tarafın acık muvafakati olmaksızın kabul edilemeyeceği-
İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili olup, takip hukukundan kaynaklanan davalara bakan mahkemeler olduğundan, İcra Hukuk Mahkemelerinde yapılan bilirkişi incelemesinin genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilmemesi gerekeceği-
Davacıların amacı kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri taşınmazlar üzerine muvazaalı icra takibi sonucu konulan hacizlerin kaldırılmasını sağlamak olduğundan, olaylara uygulanacak kanun hükmünü bulmak ve vakıaların hukuki sebebini tayin ederek kanunları kendiliğinden uygulamakla görevli olan hakimin somut olayı değerlendirirken, uygulanacak kanun hükmü olarak davacılar tarafından yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle -daha özel nitelikteki- İİK. mad. 277 vd.na göre değil, maddi olguya uygun TBK. mad. 19’e göre inceleme yapması gerekeceği- HMK. mad. 114/h uyarınca, davacıların dava açmakta hukuki yararının olup olmadığının belirlenmesi açısından, davacıların önceden açtıkları tapu iptali ve tescil dava dosyasının sonucunun beklenilmesi gerektiği-