Borçlu ile işlemde bulunan "üçüncü kişi"nin (ya da; üçüncü kişi ile işlemde bulunan "dördüncü kişi"nin) aynı köyden olmaları halinde, üçüncü (ya da dördüncü) kişinin, "borçlunun mal kaçırma kasdını bilmediğinin" kabul edilmesinin, hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Alacaklı tarafından icra mahkemesinde “karşı dava” olarak değil de ayrı olarak açılan tasarrufun iptali davası hakkında mahkemece “görevsizlik kararı” verilmesi ve üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında alacaklı tarafından ayrıca açılacak olan tasarrufun iptali davasının “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
İcra mahkemesindeki borca/imzaya itiraz davasında, alacaklı hakkında ağır ceza mahkemesinde açılmış olan “resmi belgede sahtecilik yapılması” konusundaki kamu davasının sonucunun bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesi gerekeceği-
Davacı borçlu tarafından açıldığı bildirilen menfi tespit davası sonucunun ve davalı-alacaklı hakkında açılmış olan sahtelik suçu ile ilgili ceza davasının sonucunun, “imzaya itiraz” davasında icra mahkemesince “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Koruma kararının kaldırılmasına ilişkin dava sonucunda verilecek hükmün eldeki davada bekletici sorun yapılması gerektiği-
Davacı/borçlu senette tahrifat olduğunu iddia ettiğine göre bu sahtecilik iddiası nedeniyle açılmış ceza davasının bulunup bulunmadığı araştırılarak, ceza dosyasında bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tanık dinlenmesine karar verilmiş ise, HUMK.nun 317.maddesine göre artık bu senede göre işlem yapamayacağından, durumu ön (bekletici) mesele yapıp sonucunu beklemek ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek; eğer ceza davası açılmamış ise de icra hakiminin tahrifat (sahtelik) iddiasını, bilirkişi incelemesi yaptırmadan kendi görgü ve bilgisi ile çözümleyemeyeceği belirgin olmasına göre bu konuda uzman kişi veya kişilerden bilirkişi raporu alınarak sahtelik (tahrifat) yapılıp yapılmadığını usulünce incelenmesinin gerekeceği-
Davacı-alacaklının "muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü takibin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak için" dava açabileceği- BK 18'e dayalı "muvazaanın iptali" davasında, davacının açtığı tazminat davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve ona göre karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de “takip konusu alacağın kesinleşmiş olması” gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş olması ve alacaklı tarafından “itirazın iptali davası” açılmış olması (ya da; icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması”nın talep edilmiş olması) halinde, mahkemece bunların sonucunun (kesinleşmesinin) “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
"İtirazın iptali davaları"na, tasarrufun iptali davalarında "bekletici mesele" olarak kabul edilmesi gerektiğinden, bu iki davanın birleştirilerek birlikte görülemeyeceği–
Kamu alacağından dolayı 6183 sayılı Kanuna göre tasarrufun iptali davası açılabilmesi için öncelikle "kesinleşmiş ve muaccel hale gelmiş bir kamu alacağı"nın bulunması (borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmiş ve ödeme emrinin kesinleşmiş olması) gerektiği; bu nedenle borçlu tarafından, gönderilen ödeme emrinin iptali için idare mahkemesine açılan davanın sonucunun, açılan tasarrufun iptali davasında "bekletici mesele" yapılması gerekeceği-