Tarafları ve konusu farklı olan hak sahiplerinin açtığı tazminat dosyasında verilen karar, rücuan tazminat davalarında kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, hak sahibi dosyasında alınan kusur raporunun da eldeki davada kesin delil teşkil etmeyeceği; şayet kesinleşmiş ise ancak, güçlü delil teşkil edebileceği- Eldeki davada ise ..... İş Mahkemesinin 1999/925 esas sayılı dosyasının açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, bu dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişilerden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hüküm kurulması gerektiği-
Davacı banka tarafından kullandırılan kredilere ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine davada, kök ve ek raporlar arasında farklılıklar olduğu halde, mahkemece bu raporların birbirini doğruladığı belirtilerek ve takip talebindeki tutarlar dikkate alınmayarak, kök rapora itibar edilip karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Aski Tarifeler Yönetmeliği'nin 34. maddesi uyarınca; her su abonesinin tükettiği kadar suyu kirleteceğinden bunların uzaklaştırılması için atıksu bedeli ödemekle yükümlü olduğu- Tüketilen beher m3 üzerinden alınan atık su bedelinin 27, 28 ve 29. maddelerde sayılan yönetim ve işletme giderleri ile amortismanlar ve kâr oranının kanalizasyonla ilgili miktarının 29. maddede nasıl hesaplanacağı belirtilen tahmini su satış miktarına bölünmesiyle bulunacağı- Bu miktarın tüketilen su miktarının %50’sinden aşağı olamayacağı- İşyeri ve resmi abonelerce üretilecek atık sular boşaldıkları kanalizasyon tesislerine ve çevreye daha çok zarar vereceğinden, bunların atık su bedeli konutlara oranla daha yüksek saptanabileceği- Mahkemece; daha önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak konusunda uzman üçlü bilirkişi heyetinden, davacı tarafın gerek dava devam ederken gerekse temyiz dilekçesinde belirttiği itirazları da gözönünde bulundurularak, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınması, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, mevcut bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Mahkemece; dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye verilerek davacı tarafın talep edebileceği bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması için rapor düzenletilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptaline ilişkin davada, davalının, abonelik sözleşmesini yapıldığı tarihten önce resmi kurumlara vermiş olduğu imza örnekleri toplanıp, mahkeme huzurunda imza incelemesine esas olacak şekilde imza örnekleri de alındıktan sonra, alanında uzman bilirkişiye imza incelemesi yaptırılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin yerinde olmadığı-