Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye gelen ve Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın alan davacının bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile eski para ile kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için eski para olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığından davacı tarafından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Kasko sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkin davada, davalı tarafça belirtilen Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma ve takipsizlik dosyaları (davaya konu kazayla ilgili olup olmadığı da kontrol edilerek) ilgili yerden getirilerek davalının itirazları doğrultusunda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için aynı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- HMK. mad. 266 vd. gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, konusunda uzman olduğu bilinmeyen avukat bilirkişiden alınan ve davacıya sigortalı araçta oluşan gerçek zarara ilişkin tespitte bulunmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Mahkemece, davalı aleyhine, talep doğrultusunda, ödeme tarihi yerine, kaza tarihinden itibaren yasal faiz başlatılmasının hatalı olduğu-
HMK. mad. 207 gereğince, senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerektiği; senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkar halinde göz önünde tutulmayacağı; senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerektiği- Tahrifat iddiasının incelenmesi; çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hakim tarafından bilirkişi incelemesi yatırılmaksızın tahrifatın olduğu ya da olmadığı sonucuna varılamayacağı-
Konusunda uzman olduğu bilinmeyen serbest mali müşavir bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporu esas alınarak asıl davacının kazanç kaybı hesaplanamayacağı- Süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerektiği- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlendiğinden bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı ve ek raporu veren bilirkişi heyetinden, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının tespiti hususunda ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınması gerektiği- Ek bilirkişi raporunda talep edilen araç hasarına yönelik hiçbir hesaplama yapılmadan doğrudan araç hurda olduğundan değer kaybı olmadığının ve araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın kusur oranına göre olduğu miktarın belirtilemeyeceği-
Konusunda uzmanlığı olmayan ve terditli ifadeler içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulamayacağı- Sözleşmeye dayalı haksız ödemeden doğan zararın tahsiline ilişkin davada, davalı hastane tarafından yapılan işlemlerin sözleşme hükmüne uygun olup olmadığı hususunda nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hâsıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-