Süresi içinde –İİK.62 uyarınca- tüm itirazlarını icra dairesine bildirmiş olan borçlunun ayrıca icra mahkemesine başvurup oraya da itirazlarını bildirmesinin gereksiz bir başvuru olup sonuç doğurmayacağı-
Gecikmesinde zarar umulan hallerde -HUMK’nun 67. (şimdi; HMK.'nun 77.) maddesi uyarınca- mahkemenin vereceği kesin süre içinde vekaletnamesini getirmek koşuluyla vekilin borca itirazda bulunabileceği—
Borçlunun “örnek 7 ödeme emrini” aldıktan ve İİK. 62 uyarınca icra dairesine başvurarak borca, yetkiye faizi itiraz edip takibi durdurduktan sonra, ayrıca icra mahkemesince “şikayet”te bulunmasının fuzuli bir işlem olup, mahkemece bu şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği–
Bankaların yaptıkları takiplerle ilgili 5020 s. K. mad. 20/e uyarınca “borçlular tarafından yapılacak tüm itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı” öngörülmüş olduğundan, icra dosyasında satış aşamasına kadar takip işlemlerinin devam edeceği
Borçlu vekilinin “müvekkilinin kefil olduğundan bahisle öncelikle asıl borçluya müracaat edilmesi” konusundaki başvurusunun “borca itiraz” niteliğinde olup, genel haciz yoluyla takiplerde icra dairesine bildirilmesi gerekeceği, icra mahkemesine yapılacak başvurunun sonuç doğurmayacağı-
Daha önce borçlulara “ödeme emri” göndermiş olan alacaklının, bu borçlulara yeniden “ödeme emri” göndermesi halinde, borçlulara ikinci kez itiraz hakkı tanımış olacağı-