Ödeme emri tebliği usulsüzlüğünün üçüncü kişi tarafından ileri sürülemeyeceği-
Düzenlediği takip talebinde farklı iki adres bildirerek borçluya ödeme emri tebliğ ettiren alacaklının, bu tebligatların tebliğ tarihlerine göre borçluya itiraz hakkı tanımış olacağı-
Ticari temsilcinin icra dairesinde (ya da mahkemelerde) temsilcisi olduğu şirket adına geçerli olarak itirazda bulunabileceği-
Havaleli itiraz dilekçesini takibin yapıldığı asıl icra müdürlüğüne götürmek üzere elden almış ve makul sayılabilecek bir süre içerisinde asıl icra müdürlüğüne ibraz etmiş olan borçlunun bu suretle süresi içinde takibe itiraz etmiş sayılacağı-
İcra müdürünün borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edilip edilmediği hususunda bir takdir hakkı bulunmadığı (Bu konuda borçlunun 7 günlük şikayet süresi içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesini icra mahkemesine başvurmak zorunda olduğu)-
“Faize faiz istenmeyeceği” hususunun icra dairesine bildirilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı bononun 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra alacaklı tarafından genel haciz yoluyla takibe konulmuş olması ve borçlu tarafından yasal süresi içinde icra dairesine zamanaşımı itirazında bulunulması üzerine, icra mahkemesince "alacaklının itirazın kesin olarak kaldırılması isteminin reddine” (İİK. m. 68) karar verilmesi gerekeceği-