İtiraz etmek isteyen borçluNUN, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekeceği-
Borçlunun, takip alacaklısı lehine ipotek verilmediğinden, alacaklının kendisine karşı takip yapamayacağı yönündeki itirazı borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK ‘nun 147.maddesinin yollaması ile aynı Kanun'un 62. maddesine göre İcra Müdürlüğü’ne yapılması gerektiği-
Tüzel kişiliği olmayan Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü'nün taraf sıfatı bulunmadığından hakkında takip yapılamaz ise de; yapılan ilamsız takibe karşı süresinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğün'ce kısmi itirazda bulunularak takibin durdurulduğu, itiraz edilmeyen kısma ilişkin dosyaya ödemede bulunulduğu, takibe itiraz eden Ankara Üniversitesi Rektörlüğün'ce takibe kısmen itiraz edilmiş ve takip durdurulmuş, kısmen itiraz edilmeyen kısım ise ödenmiş olmakla, tüzel kişiliğin takipten haberdar olduğu ve takibe taraf sıfatı ile itiraz ettiği, bu hali ile takibin borçlusunun Ankara Üniversitesi Rektörlüğü olduğunun kabulü gerektiği-
İlamsız icra takibinde borca itirazın icra dairesine yapılması gerektiğine yönelik mahkeme kararı İİK. mad. 62’ye uygunsa da, borçlu başvurusunda; ‘tarafına ödeme emri tebligatı yapılmadığını’ belirterek ‘haberi olmadan aracına konan haczin kaldırılmasını’ istemiş olduğundan, şikayet niteliğindeki bu istemlerin İİK. mad. 16 uyarınca doğrudan icra mahkemesine sunulmasında yasaya aykırılık olmadığı-
Mahkemece; borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartılması ile yeni bir itiraz hakkının tanınmış olduğu, her ne kadar borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ise de, tebliğe gönderilmesinin itiraz hakkının doğması için yeterli olacağı-
İtiraz, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış kabul edilir ise de, havale edildiği tarihten bir gün sonra tutanağa geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, itirazın belirtilen tarihte yapıldığı ve süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4.maddesinin, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacakların tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulananabileceği, somut olayda ise takibe konu kredi alacağının tarihi 21.11.2007 olup, .......... Noterliğinin 24.11.2008 tarihli .......... yevmiye nolu ihtarnamesine dayalı olarak takip yapıldığından, somut olayda anılan yasa hükmünün uygulanma imkanının olmadığı, bu durumda genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların 26.03.2011 tarihinde yapmış olduğu itirazı ile takibin duracağı, takip duracağından ve bu hususta itirazın kaldırılması veya itirazın iptali kararı getirilmediğinden kesinleşmeyen takiple ilgili olarak icra takip (haciz) işleminin yapılamayacağı-
Borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı ile ilgili olarak alacaklı tarafça itirazın kaldırılması yönünde bir karar alınmaz ise takibe devam edilemeyeceği ve dolayısıyla takip kesinleşmediğinden haczin de yapılamayacağı, mahkemece, borçlunun yetkiye itirazının kaldırılıp kaldırılmadığı araştırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin mahkeme kararı ile 24.02.2012 olarak düzeltilmiş olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun 24.02.2012 tarihli haciz tutanağına geçen ve borcu kabul etmediği yönündeki beyanı seçilen takip şekline göre İİK’nun 62/1 maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde usulüne uygun ve sözlü olarak yapılmış itiraz niteliğinde olduğu ve İİK’nun 66. maddesi hükmü gereği bu itirazın icra takibini durduracağı-