İtiraz eden borçlu olarak takip borçlusu yerine maddi hata sonucu üçüncü kişi şirket isminin yazılması ve vekilin vekaletnamesinde, borçlu şirket tarafından da kendisine vekalet verildiği gözönüne alındığında, itiraz dilekçesinde yapılan yanlışlığın maddi hata sonucu olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Genel haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yetki itirazını icra dairesi yerine doğrudan icra mahkemesine yapması hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemece “istemin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun haciz tehdidi altında dosya borcunu ödemesi ile icra dosyasını işlemden kaldırmasının, borçlunun icra mahkemesi nezdinde yaptığı itirazdan feragat etmediği sürece işin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Borçuya “ödeme emri tebliğ edilmese” bile alacaklının uyuşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece bu durumun borçlunun şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği – alacaklının borçlunun adresinin tespitini talep etmesini ve yargılamaya katılarak itirazın reddini istemesi; uyuşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini mevcut bulunduğunun göstereceği-
Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğinin, borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıyacağı-
Borçlu hakkında para borcuna ilişkin olarak başlatılan ilamsız takipte HMK’nun 9.maddesi uyarınca borçlunun ikametgahının yetkili olarak kabul edileceği – İİK’nun 62.maddesi kapsamında itiraz edilen kısmın açıkça gösterilmesinin gerekeceği-