Borçlunun, icra dairesine itirazının, kısmi itiraz olmayıp, borcun tamamına itiraz olduğu, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin esası incelenerek ve borçlunun ödeme iddiası değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, başvurunun şikayet olarak vasıflandırılıp, yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İtiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu-
borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla icra takibinde borçlunun borca itirazının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği-
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun mad. 70 uyarınca il ve ilçe tüketici hakem heyetinin verdiği kararların tarafları bağlayacağı, tüketici hakem heyeti kararlarının, İİK.'nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği ve tarafların, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebileceği- Kayseri Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti'nin 11.8.2014 tarih ve 2014/207 Sayılı karar ile nihai karar verilip,ayrı bir davaya konu edildiği- Davaya konu Kayseri Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti'nin 7.7.2014 tarih ve 2014/145 Sayılı kararı ise, dosyanın uzman bilirkişiye tevdiine dair bir 'ara karar' niteliğinde olup, nihai karar olmadığından ara kararın infazı ve bu ara karara karşı itirazının mümkün olmadığı- Mahkemece, davacının dava dilekçesinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de netice itibariyle doğru olan hükmün onanmasının uygun olduğu- 
İtiraz dilekçesinin İİK. mad. 8'e uygun icra tutanağı ile sabit olduğu, sonradan tamamlatılması mümkün olan itiraz dilekçesindeki imza eksikliğinin itirazın geçerliliğini etkilemeyeceği-
Borçlu şirketinde müştereken temsile yetkili olan şirket yetkilisi tarafından imzalanmış bir dilekçenin bulunmadığı ve geçersiz itiraza icazet verilemeyeceği-
Şikayetçi borçlunun borca itiraz etmek istediği takip dosya numarasını (takip dosya numaralarının ardışık olduğu da gözetildiğinde) yanlış göstermesi karşısında, bu durumun maddi hata kabul edilerek itirazın sonradan gösterilen dosyaya yapıldığının kabulü gerektiği-
İtiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça itirazında göstermeyen borçlunun borca itirazının geçerli olmadığı-
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile takipte, mahkemece, itiraz konusu takip dosyası yerine itiraz konusu olmayan aynı yer icra müdürlüğünün başka bir takip dosyasının inceleme konusu yapıldığı, borçlunun itirazının ilişkin olduğu takip dosyası gözetilerek, anılan dosya yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verileceği-
Borç muhtırasının hesap edilmesinde, takipte borçlu hakkında devam edilen miktar yönünden hesabın yapılması gerekmekte olup, itiraz edilen kısmın, itirazın hükümden düşürülmediği müddetçe borç miktarının hesabına katılmaması gerekeceği- Mahkemece, borçlu tarafından yapılan itiraz kısmi itiraz mahiyetinde olduğundan ve borcun kabul edilen miktar ve fer'ileri ile birlikte hesap edilerek oluşacak miktar üzerinden muhtıra çıkartılması bu nedenle de muhtıranın kısmen iptal edilmesi gerekirken, borçlu tarafından borcun kabul edilen miktarı gözönüne alınmadan muhtıranın tümüyle iptaline karar verilemeyeceği-