Davacı ile tarafların ortak miras bırakanı arasındaki mal rejimi ortak miras bırakanın 13.08.2006 tarihinde vefatıyla sona ermiş olup, (TMK'nun m.225/1) bu durumda eldeki dava BK'nun 125 (6098 sayılı BK.nun 146 m.) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacağı-
Eşler arasında evliliğin yapıldığı 15.11.1988 tarihinde TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden 01.01.2002 tarihinde boşanma davasının açıldığı 23.06.2005 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, (TMK.m. 202, 4722 sayılı Kanun.m.10/1) eşler arasındaki mal rejiminin TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı 23.06.2005 tarihinde sona erdiği-
Mal rejimi davalarında muvazaa nedeniyle açılan davaların sonucunun beklenmesine de gerek bulunmadığı, muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının olumlu sonuçlanması halinde, davacının mal rejimi nedeniyle alacağı kararla hak ettiği alacağının tahsilini kolayca sağlayabileceği, bunun dışında mal rejimi davasına bir etkisinin olmayacağı, şayet muvazaa iddiasına dayanmayıp sadece tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde, mal rejiminden kaynaklanan alacak denilmiş olsaydı terditli istek kabul edilip birlikte görülmesinin mümkün olabileceği-
Uyuşmazlık konusu 2462 parsel 2 nolu bağımsız bölüm 27.09.1996 tarihinde satıştan davalı adına tescil edildiği, dosyadaki belge ve bilgilere ve özellikle davacı ile davalının aksi iddia edilmeyen beyanlarına göre taşınmazın edinme tarihinde gerek davacı gerekse de davalı çalışmakta olup dava konusu taşınmazın edinmesinde davacının katkısının bulunduğunun kabulünün gerekli olduğu-
4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığının, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, yanlar arasındaki mal rejiminin, boşanma davasının açıldığı 16.03.2006 tarihinde sona erdiği, dava konusu menkul ve gayrimenkul mal varlığının bir bölümün mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde, bir bölümünün ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiği-
Tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği, bu durumda kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin incelenebilir hale geldiği-
Davacı evlilik tarihinden boşanma tarihine kadar sürekli olarak çalışmış, davalı ise, anılan sürede herhangi gelir getirici bir işte çalışmamış ev hanımı olduğundan kural olarak davacı kocanın taşınmazın edinmesine katkıda bulunduğunun kabulü gerekeceği-
İstenen faiz alacağı edinilmiş mal niteliğinde bulunduğundan TMK. nun 239/son fıkrası uyarınca tasfiyenin sona erdiği karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-
Boşanma dava tarihine kadar ödenen taksitler edinilmiş mal niteliğinde olup; bu durum karşısında ödenen taksitlerin toplam taksit miktarına oranının edinilmiş mallara katılma rejimi için gözetilmesi gereken artık değer olarak kabul edilmesinin gerekeceği; kalan taksitlerin taksit toplamına oranı ise davalının kişisel malı ile ödenmesi gereken borç olduğunun kabulü ile belirtilen oranlara göre hesabın yapılması gerekeceği-
Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın, aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerce; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağı-