• «1998ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 202- Yürürlükteki Kanunun 170 inci maddesini karşılamaktadır.

    Madde 1984 tarihli Öntasarıdan alınarak dil açısından sadeleştirilmiştir.

    Yürürlükteki kanunda eşler arasındaki yasal mal rejiminin “mal ayrılığı” olduğu belirtilmiştir. Evlilik birliği sona erdiğinde, mal ayrılığı rejiminin eşler arasında büyük haksızlıklara yol açtığı, özellikle meslek sahibi kocanın lehine işlediği ve ev işlerini yapan ve hatta kocasına mesleğinin icrasında yardımcı olan kadının durumunu hiç nazara almadığı, meslek çevrelerinde ve kamu oyunda ağır eleştirilere uğramıştır.

    Bu nedenle, “paylaşmalı mal ayrılığı” başlığı altında yeni bir mal rejimi düzenlenmiştir.

    Maddenin birinci fıkrasında, eşler arasındaki yasal mal rejiminin “pay-laşmalı mal ayrılığı” olduğu belirtilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, eşler mal rejimini sözleşmesi yaparak kanunda belirtilen diğer mal rejimlerinden birisini seçebileceklerdir.»



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 162- Madde yürürlükteki Kanunun 170. madde-sini karşılamaktadır.

    Madde başlığı, amacı daha iyi ifade etmesi için “Kanunî rejim” olarak değiştirilmiştir.

    İki fıkra hâlinde düzenlenen maddeni birinci fıkrasında eşler arasındaki kanunî rejimin mal ayrılığı olduğu vurgulanmış, ikinci fıkrada ise eşlerin sözleşme ile kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini seçebileceği belirtilmiştir.’:

    «A. Kanunî rejim

    Madde 162- Eşler arasında mal ayrılığı rejiminin uygulanması asıldır.

    Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    GENEL DÜŞÜNCÜLER

    Türk Medenî Kanununun pek az uygulanan ve bir kısmı hiç uygulanmayan karı-koca mallarının idaresi hakkındaki maddeleri bu kanunun 6 ıncı bab (bölüm)’ü içinde bulunmaktadır. Bu bölüm kanunun en çok itiraz edilen kurallarını kapsa-maktadır. İtirazın sebebi, uygulanmayan bu maddelerin ka-nunda bir fazlalık, bir yük teşkil etmesi, olarak gösterilmektedir. Başka bir deyimle bu maddeler kanunun (hacmini) büyülten bir fazlalık, (bir safra) sayılmaktadır. Oysa, kanunlar, az uygulanan, çok uygulanan maddeler şeklinde ayırıma tabi tutulursa, 1851 maddelik eski Mecellenin de yalnız birkaç yüz maddesinin uygulandığını ve İsviçre’de dahi Medenî Kanundaki (ipotekli irat senedi) hükümlerinin (bu hükümler İsviçre Medenî Ka-nununun 847-852 olmak üzere altı maddesi içindedir) yalnız bir tek defa ve ipotekli borç senedi hükümlerinin (bu hükümler İsviçre Medenî kanunu maddesi 842-846 ve irat senedi ile müş-terek hükümler olmak üzere 854-883) 35 madde içindedir. Pek az olarak uygulandığı da unutulmamalıdır.

    Şu noktayı önemle gözönünde bulundurmak yerinde olur ki kanunda (fazlalık) denilen karı- koca mal rejimi hükümlerinin bugünkü hukukî hayatımıza herhangi bir güçlük getirmediği düşünülemez. Bu maddelerden çoğu bugün henüz memleke-timizde uygulama alanı bulmamıştır ki, hukukî hayatta bir güçlük bahis konusu olabilsin.

    Şu halde ortada bir tek sakınca kalmaktadır ki, o da 170-240 ıncı maddeler arasındaki 71 maddeden bir kısmının Medenî Kanunun hacmini biraz büyütmesidir. Bu bölüm yalnız mal ayrılığına özgülense, 20 maddeye indirilebilir. Fakat bunu bu şekilde değiştirmenin büyük bir sakıncası vardır ki, o da aile içindeki mal rejimlerinin düzenlenmesi hususunda eşlerin söz-leşme özgürlüğünün ve bu özgürlüğün onlara verdiği imkânların ortadan kaldırılmasıdır. Bugün Medenî Kanunumuz da karı-koca mallarının idaresi hususunda eşlere çeşitli imkânlar tanımaktadır. “Çok az uygulanıyor” diye niçin bu imkânlar ortadan kaldırılsın? Yurdumuzun genel iktisadi hayatıyla pa-ralel olarak aile içi iktisadi münasebetleri de gittikçe bir hesaba ve düzene bağlanacaktır. Özellikle büyük kentlerdeki bir kısım halkın mal rejimi sözleşmeleri yapmaları ve bunu noterliklere tescil ettirmeleri bunu göstermektedir. Bu sebeple Medenî Ka-nundaki bu altıncı bölümün bazı düzeltme ve değiştirmelerle, kanun içinde olduğu gibi bırakılması doğrudur.

    Eşlerin arasındaki mal rejimleri ile ilgili olan bu altıncı bölüm kendi içinde beş ayırıma (fasla) bölünmüştür. Altıncı bölümün maddelerinde ayrı ayrı kaydedilmesi gerekli olan kural değişiklikleri bu bölümün her maddesinin altına konulan ge-rekçelerde açıklanmıştır. Bunun dışında bu bölümü meydana getiren beş ayırımın her birinin başında toptan bir gerekçe ile o ayırımda yapılan değişiklikler gösterilmiştir.

    Karı-koca mal rejimleri ile ilgili altıncı bölümün (bab)ın Medeni Kanundaki bugünkü başlığı (karı - koca mallarının idaresi)’dir. Oysa bu bölüme giren kurallar karı - koca mallarının sadece yönetimini değil tasarrufları ve öteki işlemleri gösterdiğinden, başlık eksik görülmüş ve aslında olduğu gibi (karı koca arasında mal rejimleri) biçimine konulmuştur. Gerçi İsviçre Medenî Kanununun Almanca metninde (evlilik malları hukuku) Das eheliche Güterrecht tabiri kullanılmakta ise de, Fransızca ve İtalyanca metinlerde olduğu gibi (mal rejimi) te-rimi daha uygun görülmüştür.

    Birinci ayırım hakkında genel açıklama:

    Bu ayırımdaki (usûl) kelimeleri yerine, aslında olduğu gibi (rejim) terimleri konulmuştur. Zira (mal rejimi) denildiği zaman, yukarıda okunulduğu gibi, gayet açık olarak (eşlerin mallarının bağlı olduğu usûl ve kuralların bütünü) anlaşıldığı halde (mal usulü) denilirse bunun Türkçe’mizde hiçbir şey ifade etmediği görülür. Kaldı ki (rejim) kelimesi gerek tek başına kullanılsın, gerek (meselâ siyasî rejim, iktisadî rejim) tâbirle-rinde olduğu gibi başka bir kelime ile birlikte kullanılsın, bugün halk dilinde de yerleşmiş bir terimdir.

    Bu birinci ayırımın 178 ve 179 uncu maddelerindeki (no-ter) yerine (ticaret sicili memurluğu) denilmek suretiyle tescilin bu memurlukça yapılacağı belirtilerek bu maddeler, aşağıda 240 ıncı maddede yapılan değişikliğe uydurulmuştur.

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler yukarıda yazılan gerekçe dolayısıyla değiştirilmiş, ifade sadeleştirilmiş ve açıklanmıştır.

    2)Biçim değişikliği, yoktur.

    3)Hüküm değişikliği, yoktur.’:

    «A. Yasadan doğan rejim.

    Madde 170- Eşler arasında mal rejimi sözleşmesi yapılıp yasada gösterilen öteki mal rejimlerinden biri kabul edilme-mişse, mal ayrılığı kuralları uygulanır.»