Görülmekte olan davanın açılma tarihi ve tarafların hala evli oldukları göz önünde bulundurulduğunda evlilik birliği içinde edinile mallara ilişkin davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği-
Mal rejiminden kaynaklanmayan, katkı sebebiyle tazminat niteliğinde de olmayan, aile hukukundan kaynaklanmayan alacağa ilişkin uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelere ait olacağı-
Eşlerin fiilen ayrı yaşıyor olmalarının, tek başına mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi için yeterli olmayacağı-
Çalışmayan ve hiç bir geliri olmayan kadının edinilmiş mallarda katkı payı isteyebileceğini kabul eden Türk Medeni Kanunu sisteminde, maddi tazminat ile sorumlu tutulamayacağını önceden kabul etmenin imkansız olduğu-
Miras bırakan ve eşi adına açılan müşterek hesaptaki paranın yarı payının davalı eşe ait olacağı-
4721 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce edinilen malların iadesinin ancak Borçlar Kanunu ve genel hükümlere göre istenebileceği–
743 sayılı Türk Medeni Kanunu evlilik birliği içindeki malların yönetimi konusunda yasal rejim olarak «mal ayrılığı» rejimini kabul etmiş olduğundan, eşlerden birinin katkısıyla diğer eşin taşınmaz alıp kendi üzerine tapu siciline kayıt ettirmesi halinde, tapunun yarı (ya da katkı) payı oranında iptali ile katkıda bulunan eşin üzerine tescilinin kural olarak mümkün olmadığı–