Temliken tescil nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulanabilmek için öncelikli koşulun malzeme sahibinin iyiniyetli olması olduğu ve sahibin elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesi veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmaması ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunması gerektiği-
Davalının kabul beyanı gereğince, dava konusu 376 parselde 650 m2'lik ile 379 parselde 450 m2'lik kısımlar yönünden öncelikle, taşınmazların ifrazının mümkün olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı'ndan sorularak belirlenmesi, ifrazı mümkün olmadığının tespit edilmesi halinde davalının kabulünde olan yerlerin taşınmazların tamamına oranı tespit edilerek pay oranında davacılar adına tesciline karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında on yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddi gerektiği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edildiği-
Davalı davacının iyiniyetini ispatlaması ve binanın işgal ettiği kısmının bedelini ödemesi halinde sadece bu kısmın tapusunun davacıya devredilebileceğini esasen buna müvekkilinin de karşı çıkmadığını beyan ederek davacının evinin ve zorunlu kullanım alanının davacı adına tesciline karşı çıkmayıp, arsa bedeli ödendiği takdirde davacının talebini kabul edeceklerini beyan ettiğinden ve fen bilirkişisi raporu ve krokisi ile davacının binası ve zorunlu kullanım alanı tespit edilip ve krokiye bağlandığından bilirkişi raporu ve kroki belediye başkanlığına gönderilerek ilgili teknik birimden ifrazının mümkün olup olmadığına ilişkin onay alınması gerektiği-
Kural olarak tarafların dava konusu üzerinde tasarruf yetkileri bulunduğundan, yani medeni usul hukukunda taraflarca tasarruf ilkesi uygulandığından, davanın açılmasından sonra hüküm kesinleşinceye kadar davanın kabulünün mümkün olduğu ve kabulün etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurduğu, karşı tarafın rızasına bağlı olmadığı-
Bina taşınmaz maliki olan davalının izni ile yapıldığından temliken tescil isteyen davacıların iyiniyetli oldukları- İfrazın olanaklı olduğunun belirlenmesi halinde, bina ve zorunlu kullanım alanından taşınmaz malikinin bir bölümü davacılara bağışlaması nedeniyle bakiye kısmın değerinin hükümden önce depo ettirilmesi için davacılara süre verilmesi gerektiği-
İnfazda duraksamaya neden olacak biçimde "taşınmaz üzerindeki yapıların değeriyle faydalı giderlere ilişkin davanın kabulüne" şeklinde hüküm kurulmasına rağmen davalılardan tahsiline karar verilen tazminat miktarının yani davacıya tanınan hakkın ve davalılara yüklenen borcun hüküm sonucunda açıkca gösterilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece resmi şekil koşuluna aykırı olarak yapılan tapu dışı satışın geçersiz olduğu açıklanarak tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de; terditli isteklerden TMK'nun 724. vd. maddelerine dayalı temliken tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalının dava konusu taşınmazı devraldığı önceki malik ile akrabalık ilişkisinin bulunduğu ve dava konusu taşınmazın üzerindeki binanın 1992 yılından beri mevcut olduğu, bu hali ile davalının dava konusu taşınmaz üzerindeki evi bilmiyor olduğunu iddia etmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-