Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyet aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı-
Kamuya ait mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri, orman, aktif dere yatağı niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacakları, bu taşınmazların zilyetlikle edinilemeyecekleri, bu nedenle de bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde meydana getirilen muhdesatlara hukuki değer verilemeyeceği-
Zeytin ağaçları ile evin 2.katının davacılar murisi tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan bilirkişi raporlarının da gösterdiği üzere, zemin üstü 1.katın (2.katın) davacılar tarafından meydana getirildiği-
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyiniyetli olamayacağından yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyi niyetli olamayacağından Türk Medeni Kanunun 722,723,724 ve 725.maddelerinin eldeki davada uygulama yeri bulamayacağının şüphesiz olduğu ve mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte yıkım isteminin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile aynı şekilde yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden davalının tapu payı oranında sorumlu tutulması gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebine ilişkin davada, temliken tescile konu olacak taşınmaza yapılacak binanın sürekli, esaslı ve mütemmim cüz (tamamlayıcı parça) niteliğini taşıması gerekip bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ile ve kırmızı renkle gösterilen 17.29 m2 lik alanda “sundurma” ve “tel örgü” vasfındaki yapılar taşınmazın tamamlayıcı parçası niteliği taşımadığından temliken tescil istemine konu edilemeyeceğinden asıl davanın yanında eski hale getirme talebinin de kabulüne, temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi amacıyla açılan davada, Sulh Hukuk Mahkemesinin ilamı ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, dolayısıyla davacının başlangıçta var olan güncel hukuki yararının da ortadan kalktığı anlaşıldığından, mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza inşaat yapılması durumunda kural olarak iyiniyet iddiasında bulunulamayıp, temliken tescil isteyen davacının iyiniyet iddiası başkaca delillerle de kanıtlanamadığından, sübjektif iyiniyet iddiası kanıtlanamadığından temliken tescil talebinin reddedilmesi gerekip, iyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmadığından temliken tescil talebi reddedildiğine göre elatmanın önlenmesi ve kal, ecrimisil talebinin de kabulü gerektiği-
Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği- Dava konusu binanın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece tribleks binanın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu-